Bu dünyaların birinde yaşıyoruz ve bunu sadece bir sayfa olarak gösterebilirim, ama bu gerçekten üç boyutlu. | TED | نعيش في أحد هذه العوالم , و أستطيع عرضها فقط كورقة و لكنها في الواقع ثلاثية الأبعاد |
Farklı dünyaların çarpışmasına Haruki Murakami eserlerinde sık rastlanır. | TED | صدام العوالم المختلفة خيطٌ مشترك لأعمال هاروكي موراكامي. |
Bu kayalık dünyaların çok ötesinde uzak devler var. | Open Subtitles | أبعد بكثير من هذه العوالم الصخرية تجئ الأحـجــام العـمـــلاقة |
O bir dünya vatandaşı değil, dünyaların vatandaşı. | TED | هي ليست مواطنة من العالم، بل مواطنة من عدة عوالم. |
Biz aklımızdaki resmi üç boyutlu dünyaların sonsuza kadar ulaşan birbirinden ayrı boşluklarda var olan... uzayda başka bir dördüncü boyutun olduğunu göstermek oldu. | Open Subtitles | التي تملأ العالمين الثلاثيي الأبعاد وتبدو مثل الانفجار الكوني وهكذا عندما تبتعد الأغشية من جديد |
Uzayda başka dünyaların üzerinde yerleşip, hayatımızı devam ettirebileceğimiz yerler arayacağız. | Open Subtitles | سيتوجب علينا البحث عن ملاذ لنا في الفضاء في العوالم الجديدة، حيث يمكننا الاستقرار والعيش |
Yüksek rahibe olarak, ben, yardımcılarım Mala ve Neith, Moloc'un kontrolündeki dünyaların Chaapa-ai'larını kullanmaya izinliyiz. | Open Subtitles | كراهبة علياً , بالتنسيق مع مساعداتي مالا , و , نيث خول لنا بالوصول إلى البوابة إلى العوالم التي تخضع لحكم مولّك |
Tüm dünyaların ve şu gezegenlerin üzerindeki hayatların kaynağı. | Open Subtitles | انها مصدر كُل العوالم وكُل الحياة على تلك الكواكب. |
Bulduğum teknolojinin dünyaların yok oluşuna sebep olabileceğini fark ettiğimde, çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | أدركت متأخراً جدا بكثير أن تقنيتي يمكن أن تؤدي إلى دمار العوالم |
Düşünüyorum da; bir an bile bunu kabul etse tüm dünyaların gökyüzleri kararabilirdi. | Open Subtitles | لكنني أظن بأن كل السماوات في كل العوالم قد تتحول لظلام، إن هو و للحظة واحدة قَبِل بذلك |
Bu uzak dünyaların kırmızı ışığına nakşedilen şey evrenimizin başlangıcının ve evriminin hikayesidir. | Open Subtitles | كاتباً بالضوء الاحمر القادم من تلك العوالم البعيدة قصة بداية كوننا وتطوره |
Tohum kamuya paylaşıldığından beri...{İlk sezon öyle bitiyor.} ...böyle gizli kapaklı sanal dünyaların bin bir türlüsü çıktı. | Open Subtitles | بما أن البذرة قد انتشرت، فقد ظهرت جميع أنواع العوالم الإفتراضية الشاذة |
dünyaların hizalanması. Yaklaşıyor, değil mi? | Open Subtitles | انتظام العوالم على خطِ واحد، إنه يقترب، صحيح؟ |
O dünyaların yok edicisi değil Doktor, kurtarıcısıdır. | Open Subtitles | ليس مدمر العوالم يا دكتور، بل إنه منقذها. |
dünyaların arasını açan muazzam kuvvetler tarafından. | Open Subtitles | بواسطة قوىً شديدة لدرجة إنها تمتد بين العوالم |
Bu uzak gelecekteki dünyaların üzerinde bulunan tüm yaşam emniyette olacaktır .ama milyar yıl uzunluğunda, muhteşem bir ışık gösterisine yarım trilyon yıldızın dansına tanıklık edecektir. | Open Subtitles | أي حياة على تلك العوالم المستقبلية البعيدة ينبغي أن تكون في مأمن لكنها ستتعامل مع عرض أضواء مدهش بطول مليار سنة ضوئية |
Asansörleri severim çünkü yolların kesiştiği, farklı dünyaların birleştiği yerlerdir. | TED | الذي تتقاطع فيه المسارات، وتلتقي فيه عوالم مختلفة. |
Hayal gücümü canlandırdılar. Bana yeni dünyaların kapılarını açtılar. | TED | لقد أثارت مخيلتي. لقد فتحت لي عوالم جديدة. |
Gelişmiş bilim, garip dünyalar ve vahşi havalar içeren yabancı dünyaların keşfi için evrende yolculuğa çıkıyoruz. | Open Subtitles | ، آخر الاكتشافات العلمية ، عوالم غريبة وطقس متطرف |
Tüm bu dünyaların yükü omuzlarındayken çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين، تبدين جميلة ومسؤولية كلا العالمين على كتفيكِ |
Ama ikimiz farklı dünyaların insanlarıyız. | Open Subtitles | لَكنَّنا نَجيءُ مِنْ العوالمِ المختلفةِ. لا، نحن لا. |
Bilmiyorum, yani, farklı dünyaların insanlarıyız. | Open Subtitles | لا أدري ، اعني لقد كنا في عالمين مختلفين |