Eğer dünyanın diğer kısımları hayatlarına devam ettiyse biz neden şimdi yapamayalım? | TED | فإذا تحركت أجزاء أخرى من العالم قدمًا، لماذا لا نستطيع نحن ذلك الآن؟ |
dünyanın diğer bölgelerinde ise siz yer alacak üretim için izin veren bir alt yapıya sahipsiniz. | TED | في أنحاء أخرى من العالم توجد بنية تحتيه والتي تسمح بان يتواجد التصنيع |
Biz bunu dünyanın diğer yerlerinde de yapıyoruz. | TED | نقوم بهذا الأمر في أجزاء أخرى من العالم أيضاً. |
Şu an bile vahşice kanını nasıl dünyanın diğer tarafına götürebileceğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | حتى الآن تقوم بالحسابات المتسارعة كيف تأخذ دمك للجانب الآخر من العالم |
İşyerindeki büyük bir krizin ortasında bir mail okuyorsun ki sana değil Connie'ye yazılmış ve düşünmeden bir uçağa atlayıp dünyanın diğer ucuna uçuyorsun. | Open Subtitles | في غمْرة أزمة كبيرة في العمل قرأت رسالةً كتبتها لـ كوني وبدون أن تتوقّف لتفكّر، ركبت أول طائرة وطرت نصف العالم |
Ben o dünyanın diğer tarafında olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون على الجانب الآخر منه. |
Bu şehir şu anda tür bakımından dünyanın diğer her yerinden daha zengin. | Open Subtitles | هذه المدينة هي الآن لأكثر تنوّعًا في المخلوقات عن أي دولة أخرى في العالم |
Komünist güçlerin Kore'yi işgal ettikleri gerçeği, dünyanın diğer bölümlerinde de buna benzer saldırganlıkların gerçekleşebileceğine dair bir uyarıdır. | Open Subtitles | حقيقة أن القوات الشيوعية قد غزت كوريا هو بمثابة تحذير أنه قد يكون هناك أعمال مماثلة من العدوان في أجزاء أخرى من العالم |
Yani dünyanın diğer bölgeleriyle bağlantı mı sağladınız? | Open Subtitles | أتعنى أنكِ قمتى بالإتصال بأماكن أخرى من العالم ؟ |
Ayrıca dünyanın diğer yerlerinde de bu bir problem hâline geldi. | Open Subtitles | وهذا يصبح مشكلة كبيرة في أجزاء أخرى من العالم |
dünyanın diğer bölgelerinde seni aramakta olan başka gizli ajanlar olabilir | Open Subtitles | يمكن أن يكون هناك عملاء سريين أخرى وفي أجزاء أخرى من العالم يبحثون عنك الان |
Kim olduğumu açıkladım, okumamın ne kadar sınırlı kaldığını ve ilgilenen olursa dünyanın diğer kısımlarından ne okuyabileceğimi öneren bir mesaj bırakmalarını istedim. | TED | شرحت من أنا، تحدثت عن مدى ضيق قرائتي، لذلك طلبت منهم إن كان أحدهم يهتم بترك رسالة يقترح فيها قد ما يمكنني قراءته من أماكن أخرى من العالم. |
Her dakika önemliyken aylar kaybetmiştik. o zamana kadar da virüs Batı Afrika boyunca hızla yayıldı, sonra da dünyanın diğer bölgelerine. | TED | حين كانت كل دقيقة ثمينة، كنا قد أضعنا شهورا، وحينها انتشر الفيروس انتشار النار في الهشيم في أرجاء غرب إفريقيا، وفي نهاية المطاف في أرجاء أخرى من العالم. |
Başlıca göçler ekvatoral anayurdumuz Afrika'dan eski dünyanın diğer yerlerine, ve en yakın geçmişte Yeni Dünya'ya. | TED | التنقلات الرئيسية، خارج مسقط رؤوسنا عند خط الإستواء، من أفريقيا، الى أجزاء أخرى من العالم القديم، ومؤخراً جداً، الى العالم الجديد. |
bu iletişim ağı gönüllü olarak büyüdü gönüllü olmaya da devam edecek. bu ağ bizim ülkemizdeki ve dünyanın diğer yerlerindeki milyonlarca yaratıcı insanin akıllarının haritasını çıkarmayı denedi. | TED | وتنمو هذه الشبكة طواعية. وتستمر في كونها للمتطوعين وحاولت هذه الشبكة رسم خريطة لعقول ملايين الناس من بلادنا ومن أجزاء أخرى من العالم والذين أبدعوا. |
Merhaba Mark. dünyanın diğer bir ucunda sizlerle beraber olmamızdan dolayı çok mutluyuz. | TED | نحن سُعداء جداً لتمكنك من الظهور معنا من الجانب الآخر من العالم |
Bu beş yıl evvel, dünyanın diğer bir ucunda Avrupa kıtasında olmuş. | Open Subtitles | و هذا كان فى الجانب الآخر من العالم القاره الأوربيه منذ خمس سنوات |
Artık dünyanın diğer ucunda seni düşünen birisi var.. | Open Subtitles | الآن لديك شخص ما على الجانب الآخر من العالم |
dünyanın diğer tarafından gelmiş birinin pat diye aramıza katılıp ailenin bir parçasıymış gibi davranması bekleyemeyiz. | Open Subtitles | أنتم لا تتوقعون أن أحد ما يأتي من نصف العالم وفقطيدخلويكونجزءٌ منالعائلة. |
Yani dünyanın diğer ucundan oturup televizyon için gelmedi değil mi? | Open Subtitles | أعني, هم لم يسافروا نصف العالم ليجلسوا فقط أمام التلفاز, صح ؟ |
dünyanın diğer ucunda saklanırken bu geldi ve beni buraya getirdi. | Open Subtitles | كنت أتوارى عن الأنظار في نصف العالم الآخر وفجأةً ظهر فتانا من العدم وأحضرني إلى هنا |
Ben o dünyanın diğer tarafında olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون على الجانب الآخر منه. |
Bazen dünyanın diğer yerlerindeki insanlar bizimle temasa geçiyor, daha çok Amerika'ya seyahat edemeyenler, bu müziği duymak istiyorlar. | TED | أحياناً يتصل بنا أشخاص في أماكن أخرى في العالم الذين لا يستطيعون السفر إلى الولايات المتحدة، لكنهم يودون سماع هذا التسجيل. |