- Şey, üzgünüm ama maalesef tüm bu keşiflerini dünyanın geri kalanıyla... | Open Subtitles | حسناً , لسوء الحظ كل هذا الإلهام لن تكون قادراً على مشاركتهم مع بقية العالم |
Sadece dünyanın geri kalanıyla değil; basketbol serbest atış atışında veya çengel atışta iyi olup olmadığımız, ...ne tür mizah duygusuna sahip olduğumuz, her iki elde beş parmak olduğu gerçeği gibi yüzeysel fiziksel şeyler içeren, kim ve ne olduğumuza dair kendi anlayışımızla da bir araya geliriz. | Open Subtitles | وهناك عنصر حاسم آخر هوفشتاتر: نحن لا نندمج مع بقية العالم وحسب |
dünyanın geri kalanıyla... iletişime geçmek için de lazım. | Open Subtitles | بل تمنحنا الأدوات التي تجعلنا نتواصل مع بقية العالم. |
Fakat zamanla Batı'nın bilgeli armağanlarını dünyanın geri kalanıyla paylaştı. | TED | ولكن بمرور الوقت شاركت عطايا الحكمة الغربية مع باقي العالم |
Düşünüyorum da bu refahı dünyanın geri kalanıyla da paylaşmalıyız. | Open Subtitles | كنت أفكر يجب أن نشارك هذا الرخاء مع باقي العالم |
Kasaba çıkışına giden tüm yolları kapattılar tüm telefon kulelerini devirdiler ve dünyanın geri kalanıyla iletişimimiz kesildi. | Open Subtitles | لقد أغلقوا كل طريق في المدينة وأسقطوا أبراج الهواتف، تم عزلنا عن بقية العالم .. |
Mesajda dışarı çıkıp dünyanın geri kalanıyla tanışın diyorlardı. | Open Subtitles | وقالت الرسالة بأنه يجب علينا أن نخرج ونقابل بقية العالم |
Hayatlarını dünyanın geri kalanıyla ortaklaşa yaşayacakları saçmalık kıyafetleriyle dolaşmalarına izin veriyoruz. | Open Subtitles | نحن ندعهن يتخايلن في أرجاء المكانبملابسهنالمضحكة... ويعيشن حياتهن بعيداً عن بقية العالم |
Bundan çıkarılacak ders Afrika oluşuydu ve olup bitenleri dünyanın geri kalanıyla paylaşmak için kullanılan Afrika öyküsüydü. ortak dönüşler için nelerin kriter olabileceğiydi. | TED | والدرس من ذلك أنه أن أفريقيا، قصة أفريقية، تستخدم لمشاركة الأخبار مع بقية العالم ما يمكن أن يكون معياراً لتحول الشراكة. |
50 milyon yıl önce Himalayalar'ın yükselmesi Çin'in dünyanın geri kalanıyla ticaret yapmasını engelliyor. | Open Subtitles | ظهور الهمالايا قبل 50 مليون عام، تركت "الصين" منعزلة عن التجارة مع بقية العالم. |
Seni buraya sürükleyip, dünyanın geri kalanıyla bağını kopartan ne oldu? | Open Subtitles | لذا... ما الذي جعلك ِ تريدين الخروج وتنفصلين عن بقية العالم ؟ |
bu yüzden Jake'e söylemeliyiz, ya da dünyanın geri kalanıyla kendisi görebilir. | Open Subtitles | لذا يمكننا أن نخبر (جيك) أو سيكتشف بنفسه مع بقية العالم |
Ve her nasılsa, savaş bu büyüklüğümüzü dünyanın geri kalanıyla paylaşma şeklimizdi. | Open Subtitles | و بطريقة ما كانت الحرب هي طريقتنا لمشاركة عظمتنا مع باقي العالم |
Ve Batı, daha sonra bu uygulamalı akıl yürütme sanatını dünyanın geri kalanıyla paylaştı. Bunun, benim üç sessiz devrim dediğim şeye yol açtığını söyleyebilirim. | TED | ثم شاركت الغرب هذا الفن في تطبيق المنطق مع باقي العالم واستطيع القول أن هذا أدى إلى ما ادعوه بثلاث ثورات صامتات |
dünyanın geri kalanıyla arana çizgi koymak zorundasın. | Open Subtitles | تحتاج إلى حدود بينك و بين باقي العالم |
Sonra gizemli bir kubbe yüzünden dünyanın geri kalanıyla bağımız kesildi. | Open Subtitles | حتى عزلنا عن باقي العالم قبة غامضة |
Ta ki dünyanın geri kalanıyla iletişimimiz gizemli bir kubbe yüzünden kesilene dek. | Open Subtitles | حتى عزلنا عن باقي العالم قبة غامضة |