Onlar aracılığıyla etkin iletişim kurduğunuzda, dünyayı değiştirebilecek güce sahip olduklarına inanıyorum. | TED | أنا مؤمنة حقًا أن الأفكار تملك القدرة على تغيير العالم عندما يتم توصيلها بشكل فعال. |
Eğer dünyayı değiştirebilecek güce sahipsek sence kendi kaderimizi değiştirme gücümüz yok mudur? | Open Subtitles | أعني لو أن لدينا القدرة على تغيير العالم ألاّ تظنون أن لدينا القدرة على تغيير مصائرنا ؟ |
Bunu dünyayı değiştirebilecek bir güce dönüştürek gerçek birşeye dönüştürebiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نحول هذا إلى شيء حقيقي جدا لديه القدرة على تغيير العالم. |
Yani, dünyayı değiştirebilecek bir şey için riske girmeye hazırım. | Open Subtitles | أقصد أني مستعد لتلقي رصاصة من أجل شيء قد يغير العالم |
Bazı zamanlarda karşımıza dünyayı değiştirebilecek insanlar çıkar. | Open Subtitles | ترين ، بين الحين و الآخر أحدهم يمر عن طريقنا سوف يغير العالم كما نعرف |
Bir fikir düşünün... dünyayı değiştirebilecek bir şey. | Open Subtitles | فكّروا في فكرة... شيء ما من شأنه تغيير العالم |
dünyayı değiştirebilecek yeteneğin var. | Open Subtitles | لديك المقدرة على تغيير العالم |