ويكيبيديا

    "dürüstlüğü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصدق
        
    • الصراحة
        
    • الأمانة
        
    • النزاهة
        
    • نزاهته
        
    • الصراحه
        
    • بالنزاهة
        
    • امانته
        
    Şimdi, doğruluğu ve dürüstlüğü genellikle Limbaugh ile bağdaşlaştırmam ama bu noktaya karşı çıkmak çok zor. TED فمن الناذر أن أجمع كلمتي الصدق والنزاهة مع ليمبو، ولكن من الصعب حقا معارضة لب تلك النكتة.
    Karakterindeki en müthiş özellik ise dürüstlüğüdür hiçbir zaman vazgeçmediği dürüstlüğü. Open Subtitles السمة الأكثر تميزًا فيه هي الصدق الصدق في الكبيرة والصغيرة
    Pekâlâ, dürüstlüğü ve saygıyı hak ediyorum çünkü bu topluluğun önemli bir parçasıyım. Open Subtitles انا استحق الصراحة و الاحترام لإنني جزء مهم من هذا المجتمع
    ...samimiyeti ve dürüstlüğü övgüyü hak ediyor. Open Subtitles الصراحة والصدق أمران يستحقان الإحترام ..
    Eğer ben seçilirsem, bu şehre dürüstlüğü ve şerefi geri getireceğim. Open Subtitles إذا تمّ إنتخابي، سأعيد الأمانة والنزاهة إلى المدينة.
    Bir şirketin mali dürüstlüğü ortadan kalktı mı bu iş bitmiş demektir. Open Subtitles حالما يتم الطَعنُ في النزاهة المالية لشركة. تنتهي.
    Evet, dürüstlüğü rahatsız edici olabiliyor. Open Subtitles نعم، نزاهته يمكن أن تكون مزعجة.
    Sana dürüstlüğü göstereceğim. Open Subtitles حسناً ، حسناً اذا كنت تريد الصدق فسوف اعطيه لك
    Ama gözlerine bakıp, o dürüstlüğü gördüğümde, duygularım açık duruş haline geçti. Open Subtitles لكن عندما انظر الى عينيه ولا ارى سوى الصدق يمكنكِ ان تقولي ان مشاعري اخذت رصيفاً مفتوحاً
    Başyapıtlarından biri olarak kabul edilen Ariel, acısını kontrol altına almak için harcadığı dürüstlüğü ve hayal gücünü örneklemektedir. TED واعتُبرت "آرييل" تحفتها الفنية، تُجسد "آرييل" الصدق والخيال اللذان سخرتهما بلاث لتصف ألمها.
    -Tamam,olmayabilirim, ne dürüstlüğü.. Open Subtitles حسنا، قد لا أكون، ولا الصدق ..
    Umursamazlıkla dürüstlüğü birbirine karıştırıyorsun. Open Subtitles أنتي تخلطين بين اللامبالاة و الصراحة
    Bu dürüstlüğü kastettiğini sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد أنها قصدت هذه الصراحة
    Bir kadını yatağa atmak için dürüstlüğü kullanan fakat diğerleri kadar yalancı biri. Open Subtitles أحمق كشخص يستعمل الصراحة كي يجذب امرأة لمضاجعته... لكنه في الحقيقة غير أخلاقي كبقية الرجال الفاسدين
    Sana en azından bu kadar dürüstlüğü borçluyum. Open Subtitles مدينةٌ لك بهذه الصراحة , على الأقل.
    Cahiller dürüstlüğü kabalıkla hep karıştırır. Open Subtitles العقول البسيطة هو دائماً الأمانة العظيمة المشوّشة بالوقاحةِ العظيمةِ.
    O, nasıl söylesem... sana dürüstlüğü ve cesareti öğretti. Open Subtitles هو،همم.. لقد علّمكَ الكثير عن الأمانة والشجاعة
    dürüstlüğü, zenginlikten fazla severim. Open Subtitles أفضل الأمانة عن الثراء
    dürüstlüğü sağlamanın zor olduğunu biliyorum ama uzun vadede herkes için en iyisi budur. Open Subtitles أنا أعلم أن الحفاظ على النزاهة يمكن أن يكون صعباً لكن على المدى الطويل ذلك هو الافضل للجميع
    Gacaca toplum temelli bir sistem, toplumun üyeleri bir araya gelerek dürüstlüğü kanıtlanmış kadın ve erkekleri işlenen suçlarda avukatlık yapmak üzere seçerler. TED غاشاشا هو نظام قضائي يستندُ إلى المجتمع المحلي، حيث يجتمعُ أعضاء المجتمع معًا لانتخاب الرجال والنساء ممن عرف عنهم النزاهة لمحاكمة حالات الجرائم التي ارتكبت في حق هذه المجتمعات.
    Gelin, Oval Ofis'e dürüstlüğü geri getirelim. Open Subtitles لنرجع للمكتب البيضاوي نزاهته من جديد
    Sana dürüstlüğü sevmediğimi söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرته بإنك لا تحب الصراحه
    Fırsat için dürüstlüğü feda ettim. Open Subtitles ضحيت بالنزاهة من أجل فرصة.
    Ama onu hep dürüstlüğü için selamlardım. Open Subtitles لكنى كنت اشعر دائما انى يجب ان اقدم له التحيه العسكريه على امانته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد