Kavga ettiğiniz şey neyse, eminim düzeltilebilir. | Open Subtitles | مهما كان ما تشاجرتما بسببه فأنا واثقة أنه قابل للإصلاح |
düzeltilebilir mi bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعلم لو أنه قابل للإصلاح |
Tamam. Bu... Bu düzeltilebilir, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، هذا قابل للإصلاح.. |
Ambigus genitale cerrahi olarak düzeltilebilir. | Open Subtitles | ويمكن لأعضاءِ التناسل المبهمةِ أن تصحّح جراحياً تصحّح؟ |
Ve bütün hatalar düzeltilebilir. | Open Subtitles | وكلّ الأخطاء يمْكن أنْ تصحّح |
Scarlett'in sol dirseğinde kırık meydana gelmiş. Ufak bir kırık hemen düzeltilebilir. | Open Subtitles | عظم الزند الأيسر لسكارليت مكسور و لكنه كسر بسيط يمكننى تجبيره فوراً |
Ve oğlunuzun, oğlunuzun düzeltilebilir ve düzeltilecek bir durumda olduğunu kabul edeceksiniz. | Open Subtitles | وتصل لمرحلة أنّ ابنك... إنّ ابنك... يعاني من حالة يمكن وسيتم تصحيحها. |
Hemen düzeltilebilir. | Open Subtitles | و لكنه كسر بسيط يمكننى تجبيره فوراً |
Ama hatalar her zaman düzeltilebilir. | Open Subtitles | لكن جميع الأخطاء يمكن تصحيحها دائماً |