Oksitosin düzeyindeki artış empati duygularını öngördü. | TED | إن التغيير في مستوى الأوكسيتوسين إنعكس فوراً على مشاعر التعاطف لديهم. |
Kızının ergenlik öncesi ve ergenlik sonrası en çok dikkatini çeken değişikliğin utangaçlık düzeyindeki değişim olduğunu söyleyen bir arkadaşımın çok güzel bir anektodu var: | TED | لديّ حكاية لطيفة من أحد أصدقائي إذ يقول بأن أكثر ما لاحظه في ابنته المراهقة قبل وبعد البلوغ هو مستوى إحراجها أمامه. |
Angelou ya da Einstein düzeyindeki başarılar nadirdir, fakat sahtekârlık duygusu son derece yaygındır. | TED | الإنجازات في مستوى أنجيلو أو أينشتاين نادرة، لكن شعورهم بالاحتيال شائعٌ إلى حدٍ كبير. |
5. sınıf düzeyindeki kızlar, matematik ve fen dahil olmak üzere her derste erkeklerden daha başarılı. Bu nedenle; bu bir yetenek meselesi değil. | TED | حسنا، على مستوى الصف الخامس، تتفوق الفتيات بشكل روتيني على الأولاد في كل مادة، بما في ذلك الرياضيات والعلوم، إذن هذه ليست مسألة قدرة. |
Van Gogh düzeyindeki robotların hiper fonksiyonlarla ilgileri yoktur. | Open Subtitles | الروبوتات على مستوى فان جوخ ليست عن نشاط غير عاديّ |
Anlaşılması gereken diğer önemli nokta da, bu katiyen sadece düşük ücretli işler veya mavi yakalıların işleri veya nispeten düşük eğitim düzeyindeki insanların yaptığı işler ve görevler hakkında değil. | TED | والشيء الرئيسي الآخر الذي يجب فهمه بأن الأمر لا يتعلق فقط بالمهن التجارية أو الوظائف منخفضة الأجر، أو الوظائف والمهام التي يقوم بأدائها أفراد ذوو مستوى تعليمي منخفض. |
Çocuğun feromon düzeyindeki artış, onun dişiyle çiftleşmek istediği hissini uyandırıyor. | Open Subtitles | مستوى pheromone الولد يَقترحُ يُريدُ التزاوج مَع الأنثى. |
Devlet düzeyindeki bu turnava da Manipur bölgesindeki kadro çok güçlü görünüyor | Open Subtitles | على مستوى بطولات الدوله يبدو ان ( فرقه مانيبور ) تبدو اقوى |
Ve bazı çalışmalarda, birbirlerine az çok yakın ülkelerde, sosyal hiyerarşinin her düzeyindeki insanları karşılaştırmak mümkün. | TED | وفى عدة دراسات أمكنتنا أن نقارن بين كيفية تأثر الأشخاص في الدول ذات التوزيع العادل والدول ذات التباين الكبير على كل مستوى من مستويات الهرم الاجتماعي . |
7 düzeyindeki hava düzenleyicileri kullanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | مكيفات لا مستوى 7، ولكن 5. |
Eğitimde yüzde 25 hızlı gelişenlerin yaptıklarını inceledik. Bulduğumuz sonuç ise, eğer her ülke, kendi gelir düzeyindeki en hızlı gelişenler oranında ilerlerse, sadece tek bir nesilde, her çocuğu okula ve eğitime alabileceğimiz oldu. | TED | نظرنا إلى ما يفعله نسبة 25% من أسرع المحسنات في التعليم، وكان ما وجدناه هو، إذا ما تحركت كل دولة بنفس المعدل ما يساوي أسرع المحسنات بما يتماشى مع مستوى دخلهم، إذا، في إطار جيل واحد فقط يمكننا إدماج كل طفل في المدارس والتعلّم. |
Sonra Akeelah ve Dylan şampiyonluk düzeyindeki kelimelerle yarışacak. | Open Subtitles | لنشرع مع كلمة مستوى البطولةs. |