Açıkça ifade edersem, silahı yaratmak beyin fonksiyonunun daha yüksek bir düzeyini gerektiriyor. | Open Subtitles | أنظر ، من الواضح، أن تصنيع السلاحَ يَتطلّبُ مستوى أعلى مِنْ وظيفةِ الدماغِ |
Neticede gerçekleşen şey katılımcılar olarak biz hem insanların hem makinaların beklentilerini yönetmek için ihtiyaç duyduğumuz detay düzeyini öğrenmeye başlıyoruz. | TED | وما يحدث في النهاية أننا كمشاركين نبدأ في التعلم مستوى التفصيل الذي نحتاجه لندير توقعاتنا من كل من البشر والآلات. |
Videoyu izlemelerinden sonra, duygularını derecelendirmelerini istedik ve hepsinden önceki ve sonraki oksitosin düzeyini ölçmek için kan aldık. | TED | بعد مشاهدة الفيديو طلبنا منهم تقييم مشاعرهم وأخذنا عينات من الدم قبل المشاهدة وبعدها لتقييم مستوى الأوكسيتوسين. |
Ya da bunun gibi fotoğraflar -- hem karanlık hem renkli, ama gerçekçilik düzeyini yakalamanın ortak amacını taşıyan. | TED | أو صور مثل هذه مظلمة وملونة لكن هدفها واحد وهو الحفاظ على مستوى من الواقعية |
Şimdi, bu topluluğun içindeki güvenin düzeyini anlamanız için ilk zamanlarda bir alan adı için kayıt yaptırmanın nasıl olduğunu size anlatayım. | TED | فقط لإعطائكم فكرة عن مستوى الثقة في هذا المجتمع، دعوني أخبركم ما كان عليه تسجيل اسم النطاق في الأيام الأولى. |
İkincisi, ikisi de serotonin düzeyini yükseltiyor, serotonin de beyindeki kimyasal bir sinyal veya sinir ileticidir. | TED | ثانياً، كلاهما يزيد مستوى السيروتونين، وهي مادة كيميائية في الدماغ، أو ناقل عصبي. |
Beklenilen ulusal eğilimin aksine medya araştırması, mevcut satın alma isteği düzeyini 25.6 olarak bildiriyor. | Open Subtitles | على عكس التوقعات الوطنية الواسعة, فان البحث الأعلامى يذكر ان مستوى الحاجة الى الشراء هو 25.6 تقريبا, |
Güreşleri izleyen bir zekanın düzeyini düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك تخيل مستوى عقل الذي يشاهد المصارعة |
Müşterilerim için kalitemin düzeyini koruyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أحافظ على مستوى الجودة لزبائني |
Yani, farklı bir sözleşme düzeyini ifade ediyor. | Open Subtitles | أنظر هو فقط يدلّ على مستوى مختلف من الإلتزام |
Patlayıcıları kaldırın, tehdit düzeyini kırmızıya taşıyın. | Open Subtitles | قم بإعادة المتفجرات للخلف وانتقل إلى مستوى التهديد الأحمر |
Bu sistem, onun bilinç düzeyini belirler. | Open Subtitles | والتي تسيطر على مستوى الوعي وردة الفعل فيها |
Yapmamız gerekeni yapacağız. Orasını anladım. Karşı karşıya olduğumuz delilik düzeyini ölçmeye çalışıyorum, o kadar. | Open Subtitles | أفهم ذلك، أحاول قياس مستوى الجنون الذي نتعامل معه |
Dünya'nın 1980'li yıllarda muhtemelen ısınacağı ve ısınmanın rastlantısal havanın gürültü düzeyini yüzyıl sonunda geçeceği sonucuna vardık. | TED | أن الأرض ستسخن على الأرجح خلال ثمانينيات القرن العشرين ، وسيتعدى الإحترار مستوى الضجيج للطقس العشوائي بحلول نهاية القرن. |
Betsy Xander'in ihanetinden habersiz mutlu olduğu için hedonistler gizli kalması ve yüksek haz düzeyini korumasının daha iyi durum olacağını söyler. | TED | و لأن بيتسي تعيش بهناء و هي غير عالمة بخيانة زاندر لها، فإن متبعي مذهب المتعة سيقولون أن حالها أفضل إن بقيت جاهلة بما يحدث، و محافظة على مستوى عالٍ من سعادتها الصافية. |
- Tutuyoruz. Tehdit düzeyini araştıracağız. | Open Subtitles | علىّ فحصه لتبين مدى مستوى تهديده |
Sonra, uzun ve karmaşık bir süreçte, kabileler Çin ulusunu kurmak için birleştiler, Çin ulusu da Sarı Irmak'ın tamamını kontrol ediyordu ve baraj, kanal inşa edip ırmağı düzenlemek ve sel ve kuraklığı önleyerek refah düzeyini herkes için yükseltmek amacıyla yüz binlerce insanı bir araya getiriyordu. | TED | وبعدها بعد عملية طويلة ومعقدة اتحدت القبائل معا ليكونوا الشعب الصيني الذي حكم النهر الاصفر بأكمله. واستطاع ان يجمع مئات آلاف البشر لبناء السدود والقنوات وضبط معدل النهر وليمنع أسوأ الفيضانات والجفاف ورفع مستوى المعيشة للجميع. |
Güvenlik düzeyini belirleyin. | Open Subtitles | الرجاء اختبار مستوى الأمن |
Buraya gelip de rekabet düzeyini görünce... | Open Subtitles | rlm; ثم يأتي المرء إلى هنا rlm; ويرى مستوى المنافسة، ويشعر بأنه... |
Ve değerlendirmede, görmekle ilgilendikleri şey, tam olarak hangi stres türlerinin merkezi stres hormonu olan kortizolün düzeyini yükselttiğiydi. | TED | وفى إستعدادهم للفنون ، ما كانوا يودون مشاهدته هو معرفة أى نوع من الإجهاد مسؤول بالأكثر عن رفع مستوى الكورتيزول ( الذى يرفع الجلوكوز فى الدم ) ، وهو هرمون الإجهاد الرئيسي |