ويكيبيديا

    "düzgün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لائق
        
    • جيداً
        
    • محترم
        
    • بشكل جيد
        
    • لائقة
        
    • الصحيحة
        
    • الصحيح
        
    • بالكاد
        
    • المناسب
        
    • جيدا
        
    • مناسبة
        
    • مستقيم
        
    • مناسب
        
    • المناسبة
        
    • محترمة
        
    Tek bir düzgün atım ve yüzlerce alacaklım var. Pek uyumuyorum. Open Subtitles لديّ حصان واحد لائق ، ومئة شخصٍ دائن لا أنامُ كثيراً
    Onunla daha önce düzgün şekilde ilgilenmedim ama yalnız ölmeyeceğinden emin olacağım. Open Subtitles لم أعتني بهِ جيداً من قَبل لكني أكيد لن أجعلهُ يموت وحيداً
    Eğer devlet bize para verirse birkaç düzgün dosyamız olur. Open Subtitles إذا أعطتنا المحافظة بعض المال لكان لدينا نظام ملفات محترم
    Doğru düzgün iyileşmezse o güzel atleti bir daha giyemezsin. Open Subtitles اذا لم تعالجي بشكل جيد لن ترتدي هذه البذلة ثانية
    Tamam mı? Burada işini düzgün yapınca puan kazanmıyorsun, Vic. Open Subtitles حسناً, لن تحصل على شيء أضافياً لأنك تقوم بأعمال لائقة
    İnsanlar doğru düzgün iş yapsaydı... böyle boktan durumlar da olmazdı. Open Subtitles ،لو أن الناس يفعلون العمل بالطريقة الصحيحة ما كان ليحدث ذلك
    Bu yüzden başvurduğumuz bir yaklaşım, proteinleri düzgün şekillerinde tutmak için, moleküler seloteyp işlevi gören ilaçlar tasarlamaya çalışmak. TED احد التوجهات التي نعمل عليها, محاولة تصميم ادوية تعمل بطريقة مثل جزيئييات الشريط اللاصق لحفظ البروتين في شكله الصحيح
    Kampüste doğru düzgün kalacak bir yer yoktu ve görünce de kaçırmak istemedim. Open Subtitles بالكاد استطعت الحصول عليها في ذلك الحرم الجامعي وكانت تبدو فرصة جيدة حينها
    Doğru düzgün bir eğitim alamadıkça, korkarım ki doktor olmaya mahkumum. Open Subtitles أعتقد أنه من دون التدريب المناسب سيتحتم عليّ أن أكون طبيباً
    İşiniz bittiğinde haber verin ki cesetleri düzgün bir yere kaldıralım. Open Subtitles وأعلميني عندما تنتهين حتّى نستطيع أخذ هؤلاءِ الناس إلى مكان لائق
    - Bunun için çok erken. - düzgün giyinmesini istiyorum sadece. Open Subtitles ـ إنه مبكر على هذا ـ أريدها أن ترتدي شيءٍ لائق
    Sistem her zaman düzgün işliyor olsaydı burada üniformayla duruyor olur muydum? Open Subtitles هل تعتقد أنني سأقف هنا في زي إذا كان النظام يعمل جيداً
    Evet, biliyorum, yetkisini düzgün ve akıllıca kullanmayan, paylaşmayan yetkili kadınlar var. TED وأجل، أعلم.. أن هناك نساء يمتلكن القوة ولا يستخدمنَها جيداً وبحكمة وهناك من لا يتشاركنَ القوة.
    Ama en çok, söyledikten sonra, düzgün bir adam gibi hissettim. Open Subtitles ولكن المهم أنني بمجرد أن تكلمت شعرت وكأنني رجل حقيقي محترم
    Bağlanmak konusunda kafayı yemek yapacağın tek şeydi ama onu bile düzgün yapamıyorsun! Open Subtitles الفزع من الالتزام هو الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله ولم تفعله بشكل جيد
    Ona düzgün bir cenaze yapabilmeyi dilerdim, bunu hak ediyor. Open Subtitles هي تستحق جنازة لائقة أتمنى أني أستطيع أن أعطيها ذلك
    Çünkü adını duyurman düzgün bir rol yönetmeniyle çalışmaktan geçiyor. Open Subtitles لأن هذا سيضع اسمك في القائمة الصحيحة مع المخرج المناسب.
    Ama tarihteki bütün büyük şahsiyetler gibi, o da sadece düzgün içerikle anlaşılabilir. Open Subtitles لكن، مثل كل العظماء في التاريخ يمكن أن يفهم فقط في السياق الصحيح
    Hiçbir dili doğru düzgün konuşamıyor -anadili hariç tabii. Open Subtitles بالكاد يمكنه الكلام بأي لغة، ما عدا اللغة الهندية بالطبع
    Şampiyon'a binebilirsin tabii. Ama o kısrak doğru düzgün eğitilmemiş. Open Subtitles بالتأكيد يمكنك الركوب ايتها البطلة لكن المهرة ليس مدربة جيدا
    Bir de düzgün bir pub bulursak, her şeyimiz tamam olacak. Open Subtitles ، الآن لو استطعنا إيجاد حانة مناسبة سيكون لدينا كل شيء
    Onu tutarken çok dikkatli olmam gerekiyor çünkü öndeki bu büyük çeneler öyle güçlüdür ki bir kurşunkalemi düzgün bir şekilde kesebilir. Open Subtitles يجب أن أتعامل معها بعناية كبيرة لأن هذين الفكين الضخمين في الأمام قويين بما يكفي كما يقال, لقطع قلم رصاص بشكل مستقيم.
    Evraklarını yazmak, zamanında işe gelmek, düzgün ayakkabı giymek de önemli. Open Subtitles وكذلك القيام بالأعمال الورقية ،الحضور في الوقت المحدد، إرتداء حذاء مناسب
    Doğru düzgün tıbbi malzemelerim olmadan hiçbir hastanın bana güvenmesini de bekleyemezdim. Open Subtitles لا اتوقع ان يثق فىً مرضاى لو لم يكن لدىً المعدات المناسبة.
    Ve, hey, eğer hatalıysam söyle, senin düzgün bir yaşama sahip olup... Open Subtitles و هل أنا مخطئ أو شخص ما هنا يوفر معيشة محترمة الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد