Bir tane ançuez dışında her şeyi olan. | Open Subtitles | سنأخذ واحدة تحوي كل شيء عدا سمك الآنشوفي |
Ben şu 12 yılda, adam öldürmek dışında her şeyi yaptım. | Open Subtitles | .... أنا في ال12 السنة الماضية، فعلت كل شيء ماعدا القتل |
Sihir gerçek ve ihtiyacım olan şey dışında her şeyi düzeltebilir. | Open Subtitles | السحر حقيقي ، ويمكنني إصلاح أي شيء ما عدا ما أحتاجه |
Öyle olmadığı gerçeği dışında her şeyi açıklar. | Open Subtitles | يفسّر كلّ شيء عدا حقيقة أنّه ليس كذلك |
Her şeyi feda ederim hayatım dışında her şeyi. | Open Subtitles | سأضحي بكل شيء كل شيء إلا حياتي |
Hepimizin üzerindesin, gökyüzünde tek başına ve yere inmek dışında her şeyi anlıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ أعلى منا بمراحل بمفردكِ في السماء وتفهمين كل شيء باستثناء كيف تهبطين |
Raporu tamamlamak dışında her şeyi hallettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أنهيت كل شيء ما عدا الإنتهاء من التقرير |
Bu görüntü dışında her şeyi silmiş. | Open Subtitles | قام بحذف كل شيئ ما عدا فيديو واحد |
Alyuvar sayısı dışında her şeyi açıklıyor. | Open Subtitles | تشوه الخلايا الحمراء الأنيميا يفسر كل شئ عدا خلايا الدم البيضاء |
Emniyet güç kaynakları dışında her şeyi kapatacağım. | Open Subtitles | سأغلق كل شئ ما عدا نظام طاقة الطوارئ |
Fahişeni bir kilime sarıp ayaklarına sermek dışında her şeyi yaptım! | Open Subtitles | فعلتُ كل شيء عدا أن أغلّف عاهرتك بورق الهدايا وأفتحها عند قدميك! |
Espri anlayışı dışında her şeyi olan bir erkek kendisi. | Open Subtitles | الولد بالفعل لديه كل شيء عدا حس الدعابه |
Dua etmek dışında her şeyi yapıyorlar. Hadi. | Open Subtitles | يفعلون كل شيء عدا الصلاة.هيا |
Evet, Kira'nın dışında her şeyi. Kapa çeneni! | Open Subtitles | ـ أجل, كل شيء ماعدا كيرا ـ اسكت يارجل |
Kahvaltı hazırlamak dışında her şeyi yapar. | Open Subtitles | تفعل كل شيء ماعدا أن تجهز وجبة الإفطار |
Satan kadın, kafesi kaloriferin üzerine koymak dışında her şeyi yapabileceğini söyledi. | Open Subtitles | بائعة المتجر تقول بانك يمكنك فعل أي شيء ما عدا وضع القفص بالقرب من المكيّف |
Aslına bakarsanız, onlara sebze dışında her şeyi satıyorsunuz. | Open Subtitles | في الحقيقة, ستبيع لهم أي شيء ما عدا الخضروات |
Çünkü gözleri dışında her şeyi örtüyor. | Open Subtitles | لأنّها تخفي كلّ شيء عدا العينين. |
Kulağına üflemek dışında her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل شيء إلا النفخ في أذنه. |
Hepimizin üzerindesin, gökyüzünde tek başına ve yere inmek dışında her şeyi anlıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ أعلى منا بمراحل بمفردكِ في السماء وتفهمين كل شيء باستثناء كيف تهبطين |
Hayır. Onlara ana bileşen dışında her şeyi verdim. | Open Subtitles | لا, لا أعطيتهم كل شيء ما عدا المكون الأساسي |
Stres, kaşınan ayak dışında her şeyi açıklıyor. | Open Subtitles | التوتر يفسر كل شئ عدا الحكة بالقدم |
Şu dergiler dışında her şeyi. | Open Subtitles | كل شئ ما عدا المجلات |
Nereden başlayacağı dışında her şeyi biliyordu: | Open Subtitles | كان يعلم كل شىء ما عدا من أين يبدأ إسم المدينة |
- Uyuşturucu dışında her şeyi. | Open Subtitles | كل شيئ عدا المخدرات |