O bizim bildiğimiz zamanın, dışında yaşayan bir insan olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون الرجل الذي يعيش خارج الوقت الذي نعرفه |
Jerry, senden hemen yola çıkmanı ve şehir dışında yaşayan herkesle yeniden röportaj yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | جيري , أريد منك أن تذهب إلى خارج المدينة و تجري مقابلة مع كل شخص يعيش خارج المدينة |
Baltimore dışında yaşayan bir yeğeni. | Open Subtitles | لديه ابنة الذي يعيش خارج بالتيمور. |
DC'nin dışında yaşayan genç biri. | Open Subtitles | كان بالتأكيد في سن المراهقة الآن، تعيش خارج العاصمة. |
Şehir dışında yaşayan kızı haber alamayınca polisi aramış. | Open Subtitles | لقد اتصلت ابنتها التي تعيش خارج االمدينة اخيرا عندما لم ترد على اتصالاتها |