Orası dışarı çıkmak için para ödediğim ilk striptiz klübüydü. | Open Subtitles | لقد كان هذا أول نادى عراة ذهبت اليه حيث يجب أن تدفع فيه مالاً لتخرج |
Arkadaşıyla dışarı çıkmak için hazırlık yapıyor. | Open Subtitles | إنها ترتدى الملابس لتخرج مع صديقها |
- Hayır, bir şey yok. Bu havada dışarı çıkmak için kafayı yemiş olmak gerek. | Open Subtitles | يجب أن تكون مجنونا لتخرج بهذا الجو |
Biliyorsun, eğer akşamları dışarı çıkmak için zamanın olsun istersen, normal insanlar gibi... | Open Subtitles | إذا أردت أحداً ليعتني به في المساء لكي تخرج مثل الناس الطبيعيين |
Bana 10 dakika süre vermenin nedeni onunla dışarı çıkmak için miydi? | Open Subtitles | قلت انك تعطيني 10 دقائق لكي تخرج معها؟ |
dışarı çıkmak için iki saniyen var, dostum! | Open Subtitles | سأمنحكَ ثانيتيْن لتخرج من هنا، يا رجل! |
Evet, içeride dışarı çıkmak için sabırsızlanan 17'liğim var. | Open Subtitles | -أجل، لديّ 17 دولارًا ساخنة تموت لتخرج . |
Debra bu akşam dışarı çıkmak için hazırdı ama saçı saç maşasına dolandı, Ray de onsuz gitti. | Open Subtitles | (ديبرا) كانت جاهزة لتخرج الليلة... لكن الأستشوار علق... و (راي) غادر عنها! |