Kaçık Şerif hala dışarıda bir yerde, bunu da unutma. | Open Subtitles | من دون أن آتي بذكر العميد المجنون الذي مازال طليقاً |
Laboratuarda barut kalıntısı testi sonucu negatif çıktı. Bu da demek oluyor ki katil hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | عادت نتائج المُختبر سلبيّة لبقايا البارود، ممّا يعني أنّ القاتل لا يزال طليقاً. |
Ya da dışarıda bir yerde olduğunu bilmeyi istiyorum. | Open Subtitles | او ربما لأنني احب ان اعلم انك هناك بالخارج |
Bu demek ki bu hat dışarıda bir yerde değil. | TED | وهذا يعني أن الخط الفاصل ليس هناك في الخارج. |
Sen bilinmeyen kurguları okuyorsun kızsa dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | انت هنا تقرأ قصة خيالية غامضة وهى فى الخارج |
Yani bu aradığımız adam değil, bunun anlamı asıl aradığımız dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | اذا هو ليس المطلوب و هذا يعني أن من يقوم بهذا مازال طليقا |
Kadın hâlâ dışarıda bir yerde... | Open Subtitles | توماس : دييغو ليس القاتل القاتلة لا زالت طليقة |
Ama gün yeni başladı ve katil dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | و لكن اليوم في بدايته، و الذي .أطلق النار لا يزال طليقاً |
Devon Marshall'ın katili hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | مازال قاتل ديفون مارشال طليقاً |
Julie'ye saldıran kişi hala dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | "هاكم الأمر. الذي هاجم "جولي لايزال طليقاً |
Ya da dışarıda bir yerde olduğunu bilmeyi istiyorum. | Open Subtitles | او ربما لأنني احب ان اعلم انك هناك بالخارج |
Sikim dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | قضيبي هناك بالخارج في مكانٍ ما |
Onun dışarıda bir yerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنها هناك بالخارج |
Biz konuşurken, ya dışarıda bir yerde bir mirasçı varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان هناك في الخارج في ماكان ما كما توقعنا , هناك وريث؟ ابحث عن كونراد تشاندلر |
Adamın sistemde kaydı olmayabilir ama dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | ربما ذلك الرجل ليس لديه أي سجل في النظام, لكنه هناك في الخارج. |
Olan oldu artık. Kyle halen dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | ما حدث قد حدث، كايل لا يزال هناك في الخارج |
- Ama, o dışarıda bir yerde - Bak, iyi olacağız. | Open Subtitles | ـ لكنه فى الخارج ـ إسمعى, سنكون بخير |
Siz beni suçlayacak bir şeyler bulmaya çalışırken o dışarıda bir yerde, bir cinayet daha işlemek üzere. | Open Subtitles | لتحاولى ربطى بالموضوع كان هو حرا طليقا جاهز ليقدم جثة اخرى |
O kız hâlâ dışarıda bir yerde para harcıyor fakat... | Open Subtitles | أعني، هي مازالت طليقة في الخارج تنفق المال، لكن... |
İlk dirilen hâlâ dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | . القائم الأول مازال موجود في الخارج |
O zaman hala dışarıda bir yerde muhtemelen yaşıyor. | Open Subtitles | وعلى الارجح انها لا تزال في مكان ما في الخارج. |
İkizlerin dışarıda bir yerde kaybolduklarını bilerek dinlenemem. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا يمكن أن استريح حتى اعرف اين التوئم فقدو هناك في مكان ما |
Ama bir gün, bu internet sitesini gördüm belki de aradığım mükemmel kadın dışarıda bir yerde fakat onu bulmak için bu kadar uğraşmaya değmez. | Open Subtitles | و في أحد الأيام رأيت ذلك الموقع و ربما المرأة المثالية في الخارج في مكان ما لكن الأمر لا يستحق عناء |
dışarıda bir yerde yürüyordu da fırtınaya mı yakalandı? | Open Subtitles | أنها كانت تسير بالخارج في مكان ما ثم وجدت نفسها في العاصفة |
- O dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | -لقد شاهدنا الفيديو أيضًا يا (كلود ) |