Ve immün sistemi, zaten kanserle savaşmak için değil, dışarıdan gelen patojenlere karşı savaşmak için gelişmiştir. | TED | وعلى أية حال، لم يتطور الجهاز المناعي لمحاربة السرطان؛ بل تطور لمحاربة غزو مسببات الأمراض القادمة من الخارج. |
dışarıdan gelen hiçbir şeyi yememelisiniz, Matmazel. | Open Subtitles | لا يجب أن تأكلي أي شئ يأتي من الخارج يا آنستي |
Elbette, eğer alışkın olduğumuz uzun haneli rakamlar yoksa dışarıdan gelen bir yabancı için şu anda bu çok kolay olmayabilirdi. | Open Subtitles | بالطبع، فيالوقتالحالي، لن يكون الأمر سهلا لشخص من الخارج بأنيحصلعلىالأمورالجيدة، |
dışarıdan gelen katiller içeriden birilerini tanıyor olmalı. | Open Subtitles | القتله الذين من الخارج لابد إنهم يعرفون أحداً من الداخل. |
Çoğu CEO, dışarıdan gelen bir denetçiye böyle yaklaşmaz. | Open Subtitles | معظم الرؤساء التنفيذيين لا يرحبوا بفكرة إنضمام مدقق حسابات من الخارج |
dışarıdan gelen ilgi davayı güçlendirir. | Open Subtitles | الاهتمام من الخارج فقط هو ما يدعم قضيتنا. |
Bunun için bir araya geliyorlar, tüm yerel malzemeleri topluyorlar, çakıl, kum, agrega gibi yerel malzemeler; çimento, çelik, tuvalet klozeti gibi dışarıdan gelen malzemelerin maliyetinin en azından bir kısmını karşılamak için genelde devlet desteği mevcut. | TED | ولذلك تعاونوا لجمع المواد اللازمة من القرية كالحجارة والرمل والحصى، عادةً ما تدعم الحكومة على الأقل تكلفة المواد التي تُشترى من الخارج مثل الإسمنت والصاج ومقعد المرحاض. |
- Sen dışarıdan gelen kötü bir mikropsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت جرثومة من الخارج أليس كذلك ؟ |
Ve dışarıdan gelen sesler. | Open Subtitles | ضوضاء وأصوات مخيفة جدا تأتي من الخارج |
dışarıdan gelen bir ses duyuyorum. | Open Subtitles | اني اسمع .اصوات قادمه من الخارج |
dışarıdan gelen şu ses durdu. | Open Subtitles | ذلك الضجيج، من الخارج لقد توقف - حسنا، شكرا لله على ذلك - |
Iona'da dışarıdan gelen saldırılarda kardeşlerimi kaybettim. | Open Subtitles | "فى "آيونا فقدت إخوتى بسبب المغيرين من الخارج |
dışarıdan gelen farklı bir komut sistemi. | Open Subtitles | إنّه نظامٌ جديد يُنشأ من الخارج |
Her zaman bu işi bir şelale altında yapmayı fantezilerim ya da ormanda olabilir, hiçbiri olmasa bile binlerce mumla aydınlatılmış bir odada, ipeksi beyaz perdelerin dışarıdan gelen rüzgarla uçuştuğu bir anda vuruşmayı hayal ederim. | Open Subtitles | لطالما حلمتُ أن أفعلها تحت شلّال، أو في غابة، أو ربّما في غرفة محاطة بآلاف الشموع، و فيها ستائر بيضاء ممزّقة يلفحها الهواء من الخارج. |
dışarıdan gelen herhangi bir şey seni mahvedebilir. | Open Subtitles | أي شيءٍ من الخارج يمكن أن يفسدك |
dışarıdan gelen haberler virüsün Dr. Cannerts tarafından yapıldığını söylüyor. | Open Subtitles | الأخبَار من الخارج قالت بأن الطبيب (كانريتس) من صنع الوباء |
Örgüt, dışarıdan gelen tehlikelerden neredeyse hiç etkilenmiyor. | Open Subtitles | المجموعة هي منيعة تقريبا لتهديدات من الخارج... |
Protokollerin çoğu kurum içi personel tarafından tamamlanır ama sistem denetlemesi dışarıdan gelen siber güvenlik danışman timi tarafından yapılır. | Open Subtitles | يتم الانتهاء من معظم البروتوكولات من قبل موظفين المكان لكن تدقيق النظام يتم ذلك عن طريق فريق من الخبراء الاستشاريين في الأمن السيبراني من الخارج |
Ve de tamamen dışarıdan gelen besinlerin hazmedilmiş atıklarına bağımlıdırlar. | Open Subtitles | يعتمدون بشكل كامل علي بقايا الأكل المهضوم... الذي يُجلب إلي هنا من الخارج... . |
Varlıklarına dair dışarıdan gelen bir tehdit. | Open Subtitles | تهديداً لسيادتهم من الخارج. |