dışarıyla bağlantı kurulmayacak; | Open Subtitles | لن يكون هنالك اتصالات داخلية أو خارجية أو أي تواصل مع العالم الخارجي |
Şu an önemli olan şey dışarıyla bağlantı kurabilmek. Nasıl olursa. | Open Subtitles | والمهم هو إيجاد طريقة ل على التواصل مع العالم الخارجي. |
Şu andan itibaren, oy kullanacak 108 kardinal dünyadan izole edilecek ve dışarıyla hiçbir şekilde iletişim kuramayacaklar. | Open Subtitles | منذ هذه اللحظة، 108 كاردينال مقترع سيصبحون في معزل عن بقية العالم، ولا يمكنهم القيام بأيّ اتصال مع العالم الخارجي. |
Eğer Carson'ın tecritten önceki tek dışarıyla iletişimi buysa, | Open Subtitles | إذا كان هذا هو الاتصال الوحيد الخارجي لدى كارسون قبل أن يتم عزله |
Hapishane kayıtlarına göre dışarıyla ilgisi yıllardır kesikmiş. | Open Subtitles | سجلات السجن تقول أنه لم يكن لديه اتصال مع العالم الخارجي منذ عدة سنوات حتى الآن. كيف كان يبلي في الداخل؟ |
Hiçbir kardinal, seçim bitene... ve alenen açıklanana kadar... dışarıyla iletişim kuramaz. | Open Subtitles | لا يتواصل أيّ كاردينال مع العالم الخارجي... حتى ينتهي الاقتراع... ويُـذاع على الملأ. |
- dışarıyla iletişim kurmak yasak. | Open Subtitles | ـ من المحظور التواصل مع العالم الخارجي. |
Um, dışarıyla temas, seyahat, finans, vesaire, ama şimdilik bir şey yok. | Open Subtitles | أو التواصلُ الخارجي - السفر أو حتى مصادرُ الدخلِ المالي والخ, ولكن لم نحظى بشئٍ حتى هذه اللحظة |
Aslına bakarsan, sen benim dışarıyla tek bağlantımsın, Donna. | Open Subtitles | بالواقع , انت الإتصال الوحيد الذي لدي بالعالم الخارجي (دونا) |