| Domuz dışkısında solucan yumurtası bulunuyor. | Open Subtitles | لذا فإن براز الخنزير يحتوي على بيوض الديدان |
| Kedi dışkısında bulunan bir parazitten kaynaklanan bir hastalık. | Open Subtitles | وهو مرض يتسبب به طفيلي موجود في براز القطط. |
| "Merhaba, ben Dr. Reid". "Neden oğlumun dışkısında kan var?". | Open Subtitles | "مرحبا، أنا الطبيبة (ريد)" "لم يوجد دم في براز ابنتي؟" |
| dışkısında kan yoktu. Kontraendikasyon yok | Open Subtitles | عينة البراز ليس بها مشكلة ولا توجد مضاعفات من ادوية سابقة |
| dışkısında yumurta ya da sistemik eozinofili görülürdü. | Open Subtitles | كنا سنرى بيضها على مسحة البراز أو كثرة الخلايا اليوزينيّة في دمه |
| Boğazında kusmuk, dışkısında kan ve hemoliz vardı. | Open Subtitles | وجدت قيء في حلقها,دم في البراز |
| dışkısında kan var. | Open Subtitles | هناك دم في برازه. |
| dışkısında kan var. | Open Subtitles | هناك دم في برازه. |
| Köpegin dışkısında yumurtalarını buldum. | Open Subtitles | عثرت على بيوضها في براز الكلب |
| Bağırsakta bakteri demek, dışkısında bakteri var demektir. | Open Subtitles | بكتيريا الأمعاء تعني بكتيريا في البراز |