Senin gibi insanların kafa dağıtacak bir sürü şeyi var kız arkadaşlar, işler falan. | Open Subtitles | اناس مثلك لديهم الهاء كبير صديقات وعمل وغيره |
Burada üçe karşı bir durumdayım. Dikkat dağıtacak bir şeyler lazım. | Open Subtitles | إسمع، إنّي مُفاق العد ثلاثة لواحد نحتاج إلى الهاء |
Çocuklar öğrenemedikleri için dikkatlerini dağıtacak başka şeyler arıyor olabilirler. | TED | ولأن الطفل لايمكنه التعلم فهو يبحث عما يشتت انتباهه |
Başlamadan önce küçük yardımcım bilgilendirme amaçlı birkaç broşür dağıtacak. | Open Subtitles | الآن ، قبل أن أبدأ مساعدي الصغير هنا سيوزع عليكم بعض النسخ الإشهارية ، لمرجعكم |
Takas sırasında dikkat dağıtacak insan lazım. | Open Subtitles | تريد الناس من حولك لصرف الانتباه أثناء التسليم |
Washington'daki yarışmada dikkatini dağıtacak daha çok şey olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك حالات صرف إنتباه أكبر بكثير عندما تكونين بالمسابقة الوطنية للتهجئة بالعاصمة |
Özür dilerim ama dikkatimi dağıtacak ne kadar az şey olursa o kadar iyi olur. | Open Subtitles | الأمر بخير, أنا فقط أنه كلما قل الإلهاء كلما كان ذلك أفضل. |
Dikkatlerini dağıtacak bir şey lazımdı. Yoksa halledemezdi. | Open Subtitles | لقد كنت احتاج الى الهاء لم يكن ليحصل بطريقة اخرى |
Dikkatini dağıtacak mantıklı bir şey yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | هذا اشبه بفخ للموت - احاول ان اوجد الهاء منطقيا |
Ayrıca dikkatimi dağıtacak bir şey lazım çünkü ayağım sargı demiri üzerinde. | Open Subtitles | كما انى اريد الهاء لانى على سرير الطبيب |
Garajdan çıkarken senin dikkatini bu denli dağıtacak ne vardı? | Open Subtitles | وما هو الشيء الممكن الذي يشتت ذهنك من القياده لخارج الكراج؟ |
Ev tertemiz. Etrafta dikkatimi dağıtacak burrito'lar yok. | Open Subtitles | المنزل نظيف، لا يوجد شيء يشتت انتباهي |
Birimiz onun dikkatini dağıtacak, diğerimiz onu haklayacak. | Open Subtitles | إذن أحدنا يشتت إنتباهه و الآخر يقتله |
Dwight herkese işaretli kağıtlar dağıtacak. Hepinizden bana uygun olabilecek bir kadının ismini yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | دوايت " سيوزع بطاقات الدليل , وأنا أريد منكم جميعاً كتابة إسم " |
Kutlama purolarını kim dağıtacak? | Open Subtitles | -من سيوزع السيجار؟ |
Kutlama purolarını kim dağıtacak? | Open Subtitles | -من سيوزع السيجار؟ |
İkimiz de hayali ölümlerimizi uyandığımızın ilk 10 dakikasında sahnelediğimize göre belki de kafamızı dağıtacak bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | أنظري، نحن بشكل عابر نقوم بتوهم موتنا خلال عشر دقائق من الإستيقاظ، لذا ربّما يجب علينا القيام بشيء لصرف إنتباهنا. |
Bunun kek işine dönene kadar dikkat dağıtacak bir şey olması gerekiyordu. | Open Subtitles | هذا كان من المفترض أن يكون عمل مؤقت لصرف الإنتاه حتى نعود إلى الكب كيك. |
Dikkatimi dağıtacak bir şey var mı? | Open Subtitles | ألديكِ أيّ شيء لصرف إنتباهي؟ |
Yani bölümümü bitirene kadar, dikkatimi dağıtacak bir şey olamaz. | Open Subtitles | لذا حتى أنهي مستوياتي، أنا لا يمكن أن آخذ أيّ حالات صرف إنتباه. |
Kocaman bir parti, dikkat dağıtacak bir sürü güvenlik. | Open Subtitles | ،حفلة كبيرة الكثير من حالات صرف الإنتباه الأمنية |
İşin ironisi de bizim hep dikkatimizi dağıtacak bir şeyler aramamız. | Open Subtitles | السخرية في الأمر أننا دائماً نبحث عن الإلهاء |
Burada telefon, Twitter dış dünyadan onların dikkatini dağıtacak her türlü şey yasak. | Open Subtitles | ليس لدينا هنا خلويات , ولا تويتر أو أي ملهيات من العالم الخارجي |