ويكيبيديا

    "dağıtmak için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لتشتيت
        
    • لتفريق
        
    • لصرف
        
    • لتوزيع
        
    • لتصفية
        
    • ليصرف
        
    • يصرف
        
    • لصنع إلهاء
        
    • لتشتت
        
    • للتضليل
        
    • كوسيلة إلهاء
        
    • أنه كان إلهاء
        
    Dikkatlerini dağıtmak için her bir bağlantı noktasına, yiyecek kutularından koyduk. Open Subtitles نحَن قادرون على توريد الطعَام أمام كل بوابَه تهدِف لتشتيت نيّتهُم.
    Herşey dikkatinizi dağıtmak için planlanmış bir oyun. Open Subtitles كل ما في الأمر مجرد خدعة مـُحـْكمة لتشتيت إنتباهكم جميعاً
    Amerikan güvenlik güçleri öğrencileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Open Subtitles - التفت وانظر إلى هذا استخدموا الغاز المسيل للدموع لتفريق الطلبة
    Eşcinsel vatandaşlar gerçek siyasi gündemi dağıtmak için günah keçisi yapıldı. TED هؤلاء المواطنين هم كبش الفداء لصرف النظر عن المشاكل السياسية الحقيقية.
    Anlıyorsunuz, gazı dağıtmak için havalandırma sistemimizi kullanmamız gerekecek ve bu aslında bunun için tasarlanmış değil. Open Subtitles سيتعين علينا ان إستخدام نظام التهوية لتوزيع الغاز وأنت تعرف , إنه ليس مصمم حقاً لهذا النوع من الأشياء
    Evini aradım Kafamı dağıtmak için zamana ihtiyacım vardı. Open Subtitles ـ لقد أتصلتُ بالمنزل ـ لقد أحتجتُ بعض الوقت لتصفية بالي
    Dikkatimizi dağıtmak için bulabildiği tek şey bu mu? Open Subtitles كان هذا الشيء الوحيد الذي يمكن ان يجده ليصرف انتباهنا ؟
    Herneyse... Bunun, çocukların dikkatini dağıtmak için iyi olabileceğini düşündüm. Open Subtitles بأي حال، حسبت بأن ذلك قد يصرف إنتباه الأطفال
    İnsan ya tahrip etmek için yangın çıkarır, ya da dikkat dağıtmak için. Open Subtitles سببان اثنان حتى تشعل الحريق للتدمير أو لتشتيت الإنتباه
    Senin de dediğin gibi, sadece sihirbazın asistanıydı, dikkat dağıtmak için. Open Subtitles كما قلت إنها مساعدة الساحر لتشتيت الإنتباه
    Evet, sihirbaz numarasını hazırlarken dikkatleri dağıtmak için vardır. Open Subtitles أجل، لتشتيت انتباه المتفرجين ريثما يعدّ خدعته
    Polis kalabalığı dağıtmak için ses bombası kullanıyor. Open Subtitles الشرطه تطلق القنابل الضوئيه لتفريق الحشد
    Güvenlik güçleri Belediye Binası önünde toplanan kalabalığı dağıtmak için gönderildi. Open Subtitles قوات الأمن نشرت لتفريق الحشد أمام قاعة المدينة
    Dikkat dağıtmak için kullanıyorum. Open Subtitles انا استعمل هذه الحركة لصرف انتباه الاخرين
    Kaliteli bir oyuncağa mı yoksa eğer fikirlerine güveniyor olsaydı, dikkat dağıtmak için şeffaf sütyen giyme ihtiyacı duymayacak bir kadına mı? Open Subtitles لعبة كلاسيكية أو إمرأة لو كان لديها أيّ ثقة في أفكارها لما شعرت بالحاجة لصرف إنتباهك بحمالة صدر مائية؟
    Sana göre biraz garip olabilir Gray, ...ama bunları adil bir şekilde dağıtmak için bir plan yapmaya çalışıyoruz. Open Subtitles حسنا , اشدو كما يحلو لك , جراي نحن نحاول ان نضع خطة لتوزيع هذه الاشياء بالانصاف
    Buraya, bu kaynakları tüm ulusa adil olarak dağıtmak için geldim. Open Subtitles أنا هنا لتوزيع هذه الموارد بإنصاف في كافة أنحاء الأمة
    Son görüşmemizden sonra hele kara bulutları dağıtmak için bir fırsat çok iyi olurdu. Open Subtitles بسبب الامور التي تركناها... أريد فرصةً لتصفية الجو.
    Başka bir cesedi götürürken dikkatini dağıtmak için. Open Subtitles ليصرف إنتباهك، عندما يقوم بإخراج حثة أُخرى
    Herneyse... Bunun, çocukların dikkatini dağıtmak için iyi olabileceğini düşündüm. Open Subtitles بأي حال، حسبت بأن ذلك قد يصرف إنتباه الطفلين
    Mako, Bolin ve ben dikkat dağıtmak ve savunmanın bir kısmını dağıtmak için uçağı kullanabiliriz. Open Subtitles ماكو , بولين , وأنا يمكننا أستخدام الطائرة لصنع إلهاء وتشتيت بعض الدفاعات
    O sadece dikkatimizi dağıtmak için bizi sinirlendirmeye çalışıyor. Open Subtitles إنّها تحاول أن تضايقنا فقط لتشتت انتباهنا.
    Dediğim gibi, kartlar sadece dikkat dağıtmak için. Open Subtitles حسناً, مثلما قلت لكِ, لعبة الآوراق هي فقط للتضليل
    Dikkat dağıtmak için Enstitü'ye iblis saldırısı düzenledim. Open Subtitles أطلقت هجوماً شيطانياً على "المعهد" كوسيلة إلهاء.
    - Basın konferansı nasıl geçti? - Anlaşılan dikkat dağıtmak için yapılmış. Open Subtitles حسناً, من الواضح أنه كان إلهاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد