Şu kadının dağa tırmanışını görmek için iyi para verirdim. | Open Subtitles | سوف أدفع الكثير من المال لأرى هذه المرأة تتسلق الجبل |
Benimkini kullan. Sinyal almak için dağa tırmanmaya niyetin varsa. | Open Subtitles | استخدم هاتفى ولكن يجب عليك تسلق الجبل للحصول على شبكه |
Bu "O dağa tırmanamaz. O sadece bir insan" demeye benziyor. | Open Subtitles | ذلك مثل القول إنه لا يستطيع تسلق الجبل إنه فقط رجل |
Muhtemelen ıssız bir dağa çıkıp, ezik bir adama dönüşeceksin. | Open Subtitles | ربما تذهب في رحلة إلى الجبال وربما تصبح راعي أغنام |
Belki biraz da olsa dağa olan ilgini bana yönlendiririm. | Open Subtitles | ربما قد أحصل على مزيد من الإنتباه أكثر من الجبال |
Daha önce hiç tırmanılmamış bir dağa veya dağda yeni bir rotaya tırmanmak... | Open Subtitles | أن نتسلق جبال لم يتسلقها أحد من قبل, أو طريق جديدة في جبل |
Hayatımda hiçbir sözümü tutmadım, ama ona küllerini bu dağa dağıtacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لم أحفظ وعداً طوال حياتي لكنني وعدت أن أنثر رماده في هذا الجبل |
Şu lanet olası dağa tırmanmak zorundayım ama kış sürekli yakamıza yapışıyor. | Open Subtitles | يجب أن نصعد ذلك الجبل اللعين لكن الرياح تظل تدفعنا إلى الأسفل |
Hadi yatalım ve sabah uyanıp, o kahrolası dağa tırmanalım. Tamam mı? | Open Subtitles | دعنا نذهب إلى السرير، استيقظ غدا و من ثم تسلق الجبل القرف. |
Muhammed dağa havada yürür gibi süzülerek gelmemişti. | TED | لم يطفوا محمد من على الجبل كأنه يمشي في الهواء. |
Metafor açıktır: dağa bir birey olarak girersiniz, ancak bitkinlik, fedakarlık yoluyla, gezegendeki yerini tekrar teyit etmiş bir halk olarak çıkarsınız. | TED | والمجاز هنا واضح: أنك تدخل إلى الجبل كفرد ومن خلال التعب والتضحية وتخرج كمجتمع جدد مرة أخرى مكانه في الكوكب |
Antik Yunanlar biliyordu ki bu dağdan inme dağa tırmanma döngüsü mutluluk getirmiyordu. | TED | أدرك اليونانيون القدماء أن هذه المعضلة التي لا نهاية لها وهي صعود ونزول الجبل ذاته ليست الطريق للسعادة |
Kaybolmuşlardı. dağa tam bir kaos yaşanıyordu. Duyduklarımız şaşırtıcıydı ve pek çoğu birbiriyle çelişiyordu. | TED | فقد ضاعوا .. وقد أصبح الوضع مشوشاً في الجبل وقد غدت كُل الأنباء التي تصلنا متضاربة ومشوشة |
Çok ama çok sayıda insan Everest Dağı'nda ölmüştür, ve o sene verilen bir karara göre dağa çıkıp tüm bu dağcılara ait bedenleri kurtarıp ve onları dağdan aşağı indireceklerdi. | TED | لقد مات الكثير من الناس على قمة جبل آيفرست، وقد قرروا أن يستعيدوا كل جثث متسلقي الجبال وجلبهم لأسفل الجبل. |
Yalnız başına bilgeleri dağa gönderen dinler, bize aynı zamanda sevgiyi ve güveni öğütlüyorlar. | TED | فذات الاديان التي دفعت حكماءها إلى الاختلاء و التعبد في قمم الجبال المنعزلة هي ذاتها من علمتنا الثقة و الحب. |
Ya da Annapurna gibi en yüksek dağa tırmanacağız... ..sen ve ben, başbaşa. | Open Subtitles | وسنصعد أعلى الجبال مثل انابورنا فقط لوحدنا |
Hayatında koca bir dağa tırmandığını, ve bu dağın ırkçı baskıları ve apartaydı önce reddetmek ve sonra altetmek olduğunu söyledi. | TED | قال أنه خلال حياته تسلّق جبلاً عظيماً، جبل التحديات وبعدها هزم القهر العنصري وهزم الفصل العنصري. |
Küçük çocuk dağa çıkıyor dönüp durup hep anneciğini arıyor. | Open Subtitles | الفتى الصغير يذهب للجبال حول المنحنى دائماً يبحث عن ماما |
Geum Jan Di, kolyeyi arıyor, dağa yalnız başına çıktı. | Open Subtitles | جان دي قالت انها ذهبت لإيجاد القلادة و ذهبت للجبل. |
Uçarken hastalanırım çünkü büyük bir dağa çarpmaktan korkarım. | Open Subtitles | أنا أشعر بالغثيان من الطيران لأنني أخشى الاصطدام بجبل ضخم |
Yılanlı bir dağa mı tırmanacaksın? | Open Subtitles | تريد ان تتسلق جبلا مع افاعي ؟ |
Ve böylece Everest Dağı'na çıkmaya karar verdim bu dünyadaki en yüksek dağa, ve dağa giderek zirvenin altında sembolik bir yüzüş yapmaya karar verdim Everest dağında. | TED | لذا فقد قررت الذهاب لجبل آيفرست، أعلى جبل على كوكب الأرض، وأن أقوم بسباحة رمزية في القمة قمة جبل آيفرست. |
dağa telerefikle çıktığını duydum. | Open Subtitles | هي عُرِفتْ للأَخْذ سيارة السلكَ فوق الجبلِ. |
Yarın ayık olacaksın. Çünkü seni kendi ellerimle alıp o dağa çıkaracağım. | Open Subtitles | ستكون فائقاً غداً لأنني سأخذك من يدك وأسحبك لأعلى التلة |
dağa çıkmak küçük bir kız için çok teklikelidir. | Open Subtitles | أي يُوقعُ الجبلَ خطرُ جداً لa بنت صغيرة. |
Dağdan dağa aştılar, suları çevirdiler yuva kurmaktı dertleri onlar bir araya geldiler | Open Subtitles | ♪ على السعي لإيجاد ♪ المنزل ♪ انهم جميعا الوقوف صفا واحدا ♪ |
Bu tam Alman işi, değil mi? Hepiniz dağa tırmanmayı seversiniz. | Open Subtitles | وستقولين بأنّك كسرتها وأنت تتسلقين جبلاً |