Hareket edemeyen keder Dağları vardır, biz öyle yada böyle orada olacağız. | TED | هنالك جبال من الحزن لن تتحرك, وبطريقة أو بأخرى, سنركع جميعا هناك. |
Hannibal, sirkeyle iri kaya parçaları eriterek Alp Dağları'nı aştı. | Open Subtitles | حنبعل ، استخدم الخل لإذابة الصخور حتى يعبر جبال الألب |
Onlar için Zufar Dağları'nda Arabistan'ın her hangi bir yerinden daha fazla yiyeceğin olduğuna dair açık bir işaret. | Open Subtitles | يوجد إشارة واضحة على المزيد من الطعام بالنسبة لهم في جبال ظفار من أي مكان آخر في الجزيرة العربية. |
Yucca Dağları'nın altındaki tünellerde eğitim sisteminin yeterli olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأن نظام الدارس في الانفاق تحت جبال يوكا جيد |
Bunu söylediği zaman, tüylerim diken diken oldu, çünkü arkasında Moab Dağları'na tepeden bakarak konuşmuştu. | TED | وانا اذكر عندما قال هذا الكلام شعرت بقشعريرة في جسدي .. لانه كان يتحدث في بقعة تطل على جبال موآب |
İsviçre Alp Dağları Cebeli Tarık Boğazı'ndan geiş Manş Denizi'nden geçiş İşte gidiyor. | TED | نص: جبال الآلب السويسرية مضيق جبل طارق عبور القناة الإنجليزية معلق: ها هو ذا. |
Burası Mandara Dağları, Nijerya sınırına yakın Kamerun, Mokoulek'te. | TED | هذه جبال ماندارا ، بالقرب من الحدود النيجيرية في الكاميرون موكولاك. |
Filmlerimi bir otobüste And Dağları'nı geçerken nasıl montajlayabilirdim? | TED | كيف أحرر أفلامي في حافلة عابرةً جبال الأنديز؟ |
Sizi Şili'deki And Dağları'na götürmeme izin verin. Santiago'nun 500 kilometre, 300 mil kuzeydoğusu. | TED | لذا دعوني آخذكم إلى جبال الانديز في شيلي على بعد 500 كم و300ميل من شمال شرق سانتياغو |
Yaklaşık olarak 65 bin kilometre uzunluğunda, bu su altı sıradağı, tamamen kurak bölgede bulunan en uzun sıradağ olan And Dağları'ndan 10 kat daha uzun. | TED | طوله قرابة 65 ألف كيلومتر، هذه السلسلة تحت الماء أطول بعشر مرات من أطول سلسلة جبال موجودة على اليابسة، سلسلة الأنديز. |
Orada, çağlayan bir nehirden başka bir şey yoktu. Bitterroot Dağları'nın yüksek kesimlerinde otlak alandaki büyük bir kayanın altından çıkıyordu. | TED | وهناك، لا تسمع سوى صوت بقبقة الماء الصادرة من تحت الصخور في المراعي الخضراء، في أعالي جبال بيتيروت. |
Bunu And Dağları'nda yaşayan, Yahudi bir sığınmacı olan büyükannem Dr. Ruth Tichauer'den öğrendim. | TED | تعلمت هذا من جدتي، الدكتورة روث تيتشاور، لاجئة يهودية استقرت في قلب جبال الأنديز. |
Ben de sadece Orinize dokunduğunuzda Dağları oynatabileceğinizi fark ettim. | TED | ولاحظت انك عندما تضغط على الأوري عندها فقط تستطيع ان تحرك جبال. |
Kédougou, Gine ve Mali ile sınır bölgesinde, ziyaretçilerini ilk olarak çarpıcı manzarası ve Fouta Djallon Dağları'nın görünümü ile etkiliyor. | TED | يقع في الحدود بين غينيا ومالي، كيدوغو تدهش الزائرين بآفاق ومناظر جبال فوتا جالون الساحرة. |
Bu mısır Dağları, birçok mısır karışımına ilham verdi. | TED | جبال الذرة هذه ألهمت العديد من الوصفات التي تحوي الذرة. |
Burası geçen yıl yüksek rakımdan atlayışlar için çalışırken Fas'ta Atlas Dağları. | TED | هذه في المغرب السنة الماضية .. في جبال أطلس اثناء استعداداتي للقفزة المرتفعة |
Neredeyse on yıldır bilim insanları, Çin'in en yüksek Dağları ile en ıssız mağaraları boyunca ölümcül ve yeni bir virüsün kaynağının peşine düştüler. | TED | يقوم العلماء منذ حوالي العقد بالبحث عن مصدر أحد الفيروسات الجديدة في أعلى جبال الصين وأكثر كهوفها وحشةً. |
Burası Dabian Dağları Orta Çin'deki Hubei eyaletinin uzak kısımları | TED | هذه هي جبال دابيان. في الجزء الأقصى من مقاطعة هوبيي في مركز الصين. |
Birkaç sene önce, yaz tatili esnasında bizim Doğal Köprü adını verdiğimiz San Lorenzo Dağları'nın yakınlarında bir yere kamp yapmaya gitmiştik. | Open Subtitles | منذ عامين مضيا، اثناء اجازة الصيف ذهبنا برحلة تخييم على جبال سان لورينزو قرب مكان يسمى جسر الطبيعة. |
O bulutların ardında, dağlar var. Ermenistan Dağları. | Open Subtitles | خلف هذه الغيوم , هناك جبال انها جبال أرمينيا |