Başkanlık sarayı da dahil olmak üzere devlet kurumlarının tümü yıkıldı. | TED | المؤسسات الحكومية قطع رأسها، بما في ذلك القصر الرئاسي. |
Bu, iştahta ve demir üretiminde bir artış da dahil olmak üzere hormonal değişimleri başlatır. | TED | وهذا يبدأ سَيْل في التغيرات الهرمونية بما في ذلك إنْخِفاض في الشهية ونقص إنتاج الحديد. |
Kilise, bu bölge nüfusunda Yahudilik ve İslam da dahil olmak üzere Hristiyanlık dışındaki her türlü inanca karşıydı. | TED | شوّهت الكنيسة سمعة أيّ إيمان خارج الدين المسيحيّ، بما في ذلك المجتمعات اليهوديّة والمسلمة الموجودة في تلك المنطقة. |
Columbia Üniversitesi tarafından yayınlanan son araştırmalar da dahil olmak üzere çok sayıda çalışma, aktivistler arasında | TED | دراسات كثيرة، بما فيها أحدثها الذي نشرته جامعة كولومبيا تظهر أن الإنهاك واليأس منتشر بشكل واسع بين النشطاء |
Dikkat etmişsinizdir, çoğu benzin pompası, bu da dahil olmak üzere, ATM'lere benzer tasarlanmışlardır. | TED | ربما أنك لاحظتم أن مطخات الوقود, بما فيها هذه صممت لتكون مشابهة لأجهزة الصرف الآلي |
Yavrular da dahil olmak üzere avdan herkesten sonra bir parça alabilir. | TED | بإمكانه ان يقتاد على الفريسة بعد ان يقتاد كل شخص بما فيهم الصغار. |
Bu daha çok, insanlar da dahil olmak üzere memelilerin çiftleşmesine benzer: Farklılıklarımızı çözümlediğimiz gibi. Ama bu kez nazikçe ve ısırmadan... | TED | انه يشبه كثيرا الانس بين الثدييات، بما في ذلك البشر، تعلمون، نوع من العراك، ولكن ألطف، والعض غير مسموح به |
Sanırım Jill bizim, bu da dahil olmak üzere işleri nasıl ele aldığımıza bakıyor. | Open Subtitles | أظن بأن ما تريد جيل رؤيته هنا هو قدرتنا على تحمل كل ما سيأتي ، بما في ذلك هذا |
Birlikte, okyanus tabanı da dahil olmak üzere Dünya'nın ilk gerçek haritasını oluşturdular. | Open Subtitles | معاً, صنعوا أول خريطة صحيحة للأرض بما في ذلك قاع المحيط. |
New Orleans da dahil olmak üzere doğu yakasında bir sürü fabrikaları var. | Open Subtitles | لديهم مصانع على طول الساحل الشرقي بما في ذلك نيو أورلينز |
Iyi adamlar, efendim - onu da dahil olmak üzere. | Open Subtitles | ـ رجال جيدون في كل شيء ، يا سيدي بما في ذلك هي. |
SOC'un Alex Baker'i da dahil olmak üzere. | Open Subtitles | بما في ذلك أليكس بيكر من شركة نفط الجنوب. |
Sonra banyo da dahil olmak üzere bütün eşyaları ve tesisatı söküp atıyorlar. | Open Subtitles | بما في ذلك دورة المياة جميع التركيبات والتجهيزات |
Ağzınız ve burnunuz da dahil olmak üzere vücudunuzun her yerinde aşırı sıcakla harekete geçen bu nöronlardan vardır. | TED | توجد هذه الخلايا لديك في جميع أنحاء جسمك، بما في ذلك فمك وأنفك، وهذه المستقبلات هي نفس المستقبلات التي تتفعل بالحرارة الشديدة. |
Tek yaptığım senin televizyonda aptal görünmeni sağlamaktı, senin de bana - dün yaptığın da dahil olmak üzere - her haber bülteninde yaptığın gibi. | Open Subtitles | وكل الذي فعلته اني اظهرتك غبي على التلفاز مثل مافعلت معي في كل مره افعل النشرة الجوية بما فيها يوم امس |
Ama insan da dahil olmak üzere bir türün, başka türden nasıl ortaya çıktığına dair yaptığı açıklamada, daha da meydan okuyucu olacaktı. | Open Subtitles | غير أنّ تفسيره لكيفيّة نوع ما, بما فيها الإنسان إنحدر من نوع آخر, قد يُشكّل أكثر تحدّياً. |
Krizden sonra finans sektörü Finansal Hizmetler Masası da dahil olmak üzere reformlarla daha fazla savaştılar. | Open Subtitles | بعد الأزمة قامت الصناعات الاقتصادية بما فيها المائدة المستديرة للخدمات الاقتصادية ببذل الجهود القوية لمقاومة الإصلاح |
Bir diz üstü bilgisayar da dahil olmak üzere 4000 dolarlık malzeme almış. | Open Subtitles | اشترى الدكتور أشياء بـ 4000 دولار، بما فيها كمبيوتر محمول. |
Torpido kamarası da dahil olmak üzere, istediğin bölmeye her zaman su veya hava basabileceğini söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت أن بوسعك إغراق أو تصريف أي مقصوة في أي وقت بما فيها غرفة الطوربيدات، صحيح؟ |
Aslında 21 farklı ilkel ırkı araştırdım beyazlar da dahil olmak üzere. | Open Subtitles | فى واقع الأمر, قُمتُ بدراسة 21 عِرقأ بدائياً مُختلفاً, بما فيها العِرقُ الأبيض. |
Burası da dahil olmak üzere spor bahisleri 49 eyalette yasadışıdır. | Open Subtitles | إن المراهنات على الرياضة غير قانونية في أربعين ولاية بما فيهم هذه الولاية |