Aynı zamanda Crescent Palms'da gece görevlisi olarak çalışıyor. | Open Subtitles | وأيضاً موظّف ليلي في فندق "كريسكينت بالمز". |
Aynı zamanda Crescent Palms'da gece görevlisi olarak çalışıyor. | Open Subtitles | وأيضاً موظّف ليلي في فندق "كريسكينت بالمز". |
Philadelphia Madison'da gece komisiydin. | Open Subtitles | خادم ليلي في فندق (ماديسون) في فيلادلفيا؟ |
Çocukları da gece yarısına kadar chat yapıyor. | Open Subtitles | وبدلاً من ذلك يسمحوا لأطفالهم أن يسهروا لمنتصف الليل في غرف الدردشة. |
- Londra'da gece yarısını geçti. | Open Subtitles | - إنه ماقبل منتصف الليل في لندن |
Irak'ta, Filistin'de, Afganistan'da gece baskınlarıyla küçük çocukların üzerine bombalar atmadılar mı? | Open Subtitles | الم يمطروا الأطفال بالقنابل خلال غارات ليلية... في العراق؟ فلسطين؟ |
Ya sen temizleyeceksin, ya da gece vardiyasına temizlettir. | Open Subtitles | نظفها وإلا ستقضي نوبتك الليلية في تنظيفها |
Ridgedale'de ki Stop-N-Go'da gece müdürü olarak çalışyormuş. | Open Subtitles | يعمل كمدير ليلي في ( ستوب ان كو) ردجيدال يا اللهي نحن كنا هناك |
Singapur'da gece yarısını geçmiştir. E-posta gönderdim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} تخطت الساعة منتصف الليل في (سنغافورة)، بعثتُ له رسالة إلكترونية. |
Şu an Hollanda'da gece yarısı. | Open Subtitles | إنّها منتصف الليل في (هولندا) لا أحد يعمل |
- Kundu'da gece. | Open Subtitles | -إنه الليل في الـ"كوندو ". |
Şu an Tokyo'da gece yarısı. | Open Subtitles | (أنه منتصف الليل في (طوكيو |
Haftada iki kez Stamford'da gece dersi veriyorum. | Open Subtitles | أدرس صفوف ليلية في (ستامفورد) مرتين في الأسبوع |
Scott Flynn, Jalalabad'da gece devriyesinde ortadan kayboldu. | Open Subtitles | الجندي (فلين) اختفى أثناء دورية ليلية في (جلال آباد) |
Pendleton'da gece izlemedeydi. | Open Subtitles | كان لدي مراقبة ليلية (في (بيندلتون |
Dunkin' Donuts'da gece vardiyasında çalışmak zorunda kalırım. | Open Subtitles | لو خسرتها يجب أن أعود لأعمل في النوبة . " الليلية في محل " دانكن دونات |