Bunu söylediğim için üzgünüm ama işler daha da kötüye gidecek. | Open Subtitles | أنا اسف لأكون من اخبركِ بذلك... ...لكن سوف يزداد الأمر سوءً. |
Kaldıramıyorsan git. Daha da kötüye gidecek çünkü. | Open Subtitles | طالما لا يسعكَ الاحتمال فغادر، لأن هذا القتال لن يزيد إلّا سوءً. |
Eskisi gibi değil ve Simmons gittiğinden beri daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | ..هو ليس كما كان و مع خروج سيمونز فهو يزداد سوءً |
Daha da kötüye gidiyor ve tek önemsediğim kişi Hugh Sloan. | Open Subtitles | و الوضع يسوء و الوحيد الذي أهتم بشأنه هو هيو سلون |
Ve işler daha da... kötüye gider. | Open Subtitles | وبصفتي شرطي فبوسعي أن أخبرك قد يسوء الوضع كثيراً |
Ve işler daha da... kötüye gider. | Open Subtitles | وبصفتي شرطي فبوسعي أن أخبرك قد يسوء الوضع كثيراً |
Ve daha da kötüye gidecek çünkü hastalık daha fazla yayılacak. | TED | والأمر يزداد سوءا بسبب السفر يصبح أكثر سهولة. |
Bu olayı daha da kötüye götüremem. | Open Subtitles | لا أستطيع جعل الأمور أكثر سوءً |
1945 yılında savaş daha da kötüye gitmişti. | Open Subtitles | في عام 1945، الحرب إزدادت سوءً |
...her şeyin daha da kötüye gideceğini anladım. | Open Subtitles | علمتُ أن كل شيء سيصبحُ أكثر سوءً |
Eskiden düşünülmüş kurgu olan bu fütüristik romanlar aslında şu anda gerçekleşiyor ve görünüşe göre daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | رواية (أورويل) : " 1984" أعتبرت ذات مرة خيالة، وهذه الرويات المستقبلية التي تحدث بالواقع الآن. وإنها تبدو تزداد سوءً. |
Anlamıyorum. Her geçen sene daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | لا أفهم، كل عام يزداد الأمر سوءً. |
Ve durumu daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | و هو يزداد سوءً |
Ne yaparsam yapayım daima iyileştim ama bu daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | , كنت دائماً أتحسن و لا يهم كيف لكن هذا يسوء مع الوقت |
Ne olursa olsun benden nefret ediyor. Ve her geçen gün olay daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | أياً كانت, انها تكرهني والامر يسوء اكثر في كل يوم |
Askeri rejimin durumu her geçen gün daha da kötüye gitmekte çünkü onların askerleri savaşmak istemiyor. | Open Subtitles | حال النظام العسكري يسوء كل يوم لأن جنودهم لا يريدون القتال |
Durumunun daha da kötüye gitmesini istemiyorum Josh. | Open Subtitles | لا أريد أن أجد أن الأمر يسوء أكثر من هذا , جوش |
Şiddet bazı şeyleri bir hastalık gibi arkasında bırakıp, her şey daha da kötüye giderse? | Open Subtitles | أن العنف يترك خلفه آثاراً سالبه مثل إلتهاب يسوء اكثر فأكثر وينمو حيث لا أحد يراه |
- Sanki bu ay daha da kötüye gidemezdi. - Ron. | Open Subtitles | كما لو أن هذا الشهر عاجز عن أن يسوء أكثر |
Bu dördüncü. Her geçen günle daha da kötüye gidiyor. | Open Subtitles | ذلك أربعة، الأمر يزداد سوءا مع كل يوم يمر |
Durumunun daha da kötüye gittiğini ve bir daha eve gidemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال ان صحته ستزداد سوءا ، وانه لم يعود إلى المنزل مرة أخرى. |
Hayatımda şu anda düzgün giden pek bir şey yok, ve eminim her şey daha da kötüye gitmeye devam edecek ama, ...sen iyi bir şeydin. | Open Subtitles | لم يحصل لي الكثير من الأشياء الجيدة في حياتي .. وأنا متأكدة بأن الأمور ستزداد سوءا , ولكن .. انت كنت شيئا جيدا |