Fark edilmesine ramak kalmış o da ofisinde kalmaya devam etmiş, viskisini hazırlamış sonra da kafasına sıkmış. | Open Subtitles | وكان سيتم اكتشافها إذن سهر في مكتبه مع زجاجة الوسكي إلا أن قرر نفس رأسه |
Her sabah 6'da ofisinde olur. | Open Subtitles | إنه يتواجد في مكتبه من الساعة السادسة |
Bunu da ofisinde müşteriler varken amatör porno izleyen adam söylüyor. | Open Subtitles | هذا صادر عن رجل يشاهد في مكتبه أفلاماً إباحية من صنع هواة، بحضور عملاء . |
Sherlock ve ben Jeff Harper ile saat 09:00 da ofisinde buluşacağız, belki bize katılmak istersin. | Open Subtitles | أنا و(شارلوك) سنذهب للقاء (جيف هاربر) --في التاسعة في مكتبه قد ترغب بالانضمام إلينا؟ |