Dünya Şampiyonası için Taormina'da olduğunu duydum. | Open Subtitles | مؤخراً سمعت أنه في تاورمينا في البطولة العالمية للغوص. في صقلية. |
Onun Amerika'da olduğunu bilmiyorum bile. Ve onun da işleri tıkırındaymış. | Open Subtitles | . لم أكن أعرف حتي أنه في أمريكا . وحالته جيدة أيضاً |
Bazı zamanlar Afganistan'da olduğunu sansan da, ...bir de bakmışsın ki, aslında Pakistan'daymışsın. | Open Subtitles | وفي بعض الأحيان حين تكون في أفغانستان, يتضح أنك في الحقيقة في باكستان. |
California'da olduğunu hayatta ve iyi olduğunu söyleyebilir miydin? | Open Subtitles | تستطيعي ان تقولي انك في كلفورنيا؟ حية ترزقين |
Hava zaten sıcak! Kaybolmuşsun tamam da, sen İrlanda'da olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنه دافئ ، أعلم أنك ضائعه ، لكن هل تعرفين بأنك في إيرلندا، أليس كذالك ؟ |
- Williamsburg'da olduğunu nasıl biliyorsun? | Open Subtitles | -حسناً، كيف تعرف أنّها في (وليامزبيرغ)؟ |
Bana Frisco'da olduğunu söylerken burada bir otelde çıkıyorsun. | Open Subtitles | قلت لي أنك كنت في فريسكو و انت كنت هنا في فندق؟ |
Seattle'da olduğunu bile bilmiyordum ki. | Open Subtitles | أعني أنني لم أعلم أنكِ في سياتل |
Bir numaralı erkeğine, iki numara da olduğunu hatırlatmak için mi? | Open Subtitles | فقط لتذكير الولد الأول بأن هناك عدد إثنان؟ |
Bazıları Avrupa'da, bazıları hatta Tayland'da, Japonya'da olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | البعض يقولون أنه في أوروبا والبعض يقولون أنه في تايلند ربما في اليابان |
New Orleans'da olduğunu düşünüyoruz ama adresini bulamadık. | Open Subtitles | نعتقد أنه في نيو أورلينز ولكننا لايمكننا العثور على عنوان |
Kardeşim Güney Amerika'da olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أختي تقول لي أنه في أمريكا الجنوبية |
Londra'da olduğunu bilmemizi istedi. | Open Subtitles | لقد أرادنا أن نعلم أنه في لندن |
Bu senin Japonya'da olduğunu ve onun ilk deneyin olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك يعني أنك في اليابان ، وهذا هو تجربتك الأولى |
Ona senin Londra'da olduğunu, provalara başlayacağımızı söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها أنك في لندن ونحن على وشك بدء التجارب |
Alaska'da olduğunu söyledi? | Open Subtitles | نعم, نعم. لقد قالت أنك في ألاسكا |
Selam. Swipe davulcusu Ben'le Londra'da olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | مرحبا، اعتقدت انك في لندن مع بين من فرقة سوايب. |
Californiya'da olduğunu duyunca, ...ilk otobüse atlayıp geldim. | Open Subtitles | حالما سمعت بأنك في كاليفورنيا أخذت أول حافلة لهنا |
Prag'da olduğunu ne kadar zamandır biliyordunuz? | Open Subtitles | -منذ متى وأنت تعرف أنّها في (براغ)؟ |
Geçen gece Ottawa'da olduğunu kanıtlayabileceğini söyledin, tamam. | Open Subtitles | يقول لك هل تستطيع أن تثبت أنك كنت في أوتاوا ليلة أخرى، ودفع غرامة. |
Hâlâ USO'da olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لا تزالين تعتقد أنكِ في "الالتزام بتعميم الخدمات"؟ |
Neden bizim gibi başkalarının da olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لمَ لم تخبرني بأن هناك آخرون في العالم مثلنا؟ |
Bu fotoğrafların çekildiği gece Stephen bana Toronto'da olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وقال ستيفن لي انه كان في تورونتو الليل أخذت تلك الصور. |
Bir yanınız Japonya'da olduğunu varsaymış olabilir. | Open Subtitles | و التي كان يعتقد الشخص بأنها في اليابان |