Raleigh'da olmam gerekiyordu. Uçağımı kaçırdığım için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان من المفروض أن أكون في راليف بفضلك فوتت رحلتي |
Küçük Tokyo'da olmam çok garip. Bu bölgede çalışacağım aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | انه مضحك اتعرف أن أكون في طوكيو الصغيرة أنا لما أتوقّع أن أعمل في هذا الجزء من البلدة |
Sabah Ankara'da olmam lazım. Söylemiştim sana. Biliyorsun. | Open Subtitles | يتوجب علي أن أكون في أنقرة في الصباح أنت تعلم هذا، لقد قلت لك ذلك.. |
Benim de Wimbledon'da olmam gerek. | Open Subtitles | وانا من المفترض ان اكون في ملعب ويمبلدون |
Dün Byron da olmam gerekiyordu çünkü birkaç arkadaşım beni orada bekliyor. | Open Subtitles | لا , لكنني اردت ان اكون في بايرون البارحة... لأن هناك بضعة اصدقاء ينتظرونني |
- Yarın San Francisco'da olmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أكون في سان فرانسيسكو غداً |
Gitmem lazım, 7'de Uffington'da olmam gerek. | Open Subtitles | يجب علي أن أذهب, يجب أن أكون في أوفنغوتن في السابعه |
Bu akşam Moskova'da olmam gerekiyor. | Open Subtitles | " أحتاج أن أكون في " موسكو قبل مساء اليوم |
- Kuzey Carolina'da olmam lazım. | Open Subtitles | "أحتاج إلى أن أكون في "كارولينا الشمالية |
Dörtten önce Washington'da olmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أكون في واشنطن من قبل أربعة. |
- Sana Tijuana'da olmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أكون في تيخوانا في الصباح |
Roma değil Boston'da olmam ve sıkıcı bir hayat yaşamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن من المفترض ."أن أكون في "روما "من المفترض أن أكون في "بوسطن ... أحظى بحياة مملة للغاية |
Seoul'da olmam gerekiyordu ama hava yolları çalışanlarının grevi, planlarımı altüst etti. Yani uçağa bu akşam bineceğim. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أكون في (سول)، لكن الاضطراب في .المطار أخرّني، لذا عليّ أن أسافر في رحلة المساء |
Arizona'da olmam gerekiyordu, Portland'da değil. | Open Subtitles | من المُفترض أن أكون في (أريزونا)، ليس في (بورتلاند). |
Saat 7'de Dexter'da olmam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع، عليّ أن أكون في منزل (دكستر) الساعة السابعة |
Avrupa'da olmam gerekiyordu ama işten kaytardım yani beni kovduklarından eminim, yani yalnızım. | Open Subtitles | (كان من المفترض أن أكون في (أوروبا لكني بقيت بعيداً عن العمل لذا واثق إنهم غاضبون الآن لذا، أنني لوحدي |
Tanık listeleri, görüşmeler, Lola Jensen ile alakalı her şey Harvard'da olmam gereken zamandan kamu hizmeti belgeleri... | Open Subtitles | قائمة بالشهود, لقاءات اي شيء له علاقة ب(لولا جنسن) فواتير الخدمات عندما كان من المفترض ان اكون في هارفارد |
Tanık listeleri, görüşmeler, Lola Jensen ile alakalı her şey Harvard'da olmam gereken zamandan kamu hizmeti belgeleri... | Open Subtitles | قائمة بالشهود, لقاءات اي شيء له علاقة ب(لولا جنسن) فواتير الخدمات عندما كان من المفترض ان اكون في هارفارد |
Felicity'nin yazın New York'da bir staj işine girme ihtimali var ve benim de California'da olmam gerekiyor yani 3 ay boyunca onu göremeyebilirim. | Open Subtitles | (فيليسيتي) قد تحصل على عمل الزمالة التدريبية في (نيويورك) في الصيف, و انا عليَّ أن اكون في (كاليفورنيا), لذا, قد لا أتمكّن من رؤيتها لـ3 شهور. |