Bu da onu işin en heyecanlı yerine oturtuyor. | Open Subtitles | لذا يضعه ذلك في مركز الشبهة |
Bu da onu işin en heyecanlı yerine oturtuyor. | Open Subtitles | لذا يضعه ذلك في مركز الشبهة |
Sanırım Len bu ilişkiyi bitirmek istedi, Drew da onu öldürdü. | Open Subtitles | ويبدو أن "لين" أراد الإبتعاد عنه ولذلك قام "درو" بقتله |
Sanırım Len bu ilişkiyi bitirmek istedi, Drew da onu öldürdü. | Open Subtitles | ويبدو أن "لين" أراد الإبتعاد عنه ولذلك قام "درو" بقتله |
Sonra da onu bırakıp gitmesine izin vermişler. - Büroya büyük bir orta parmak. | Open Subtitles | ثم فتحوا له الباب وتركوه يمضى حتى تكون إهانة كبيرة للمباحث الفيدرالية |
Sonra da onu bırakıp gitmesine izin vermişler. | Open Subtitles | ثم فتحوا له الباب وتركوه يمضى |
Aynı zamanda liseden atılması ve dışarıdan bitirme diploması alamaması da onu oldukça sıradan biri yapmış ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde yanlış eve girmiş. | Open Subtitles | أيضا، نظرا لحقيقة انه ترك المدرسة الثانوية وأنه بالكاد تخطى مرحله تعليمه الأساسى فإن هذا يجعله شيئاً أقل من شخص حاصل على منحه "رودس" #يقصد أنه غبى، منحه "رودس" هى منحه خاصه بجامعه "هارفارد"# |
Aynı zamanda liseden atılması ve dışarıdan bitirme diploması alamaması da onu oldukça sıradan biri yapmış ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde yanlış eve girmiş. | Open Subtitles | أيضا، نظرا لحقيقة انه ترك المدرسة الثانوية وأنه بالكاد تخطى مرحله تعليمه الأساسى فإن هذا يجعله شيئاً أقل من شخص حاصل على منحه "رودس" #يقصد أنه غبى، منحه "رودس" هى منحه خاصه بجامعه "هارفارد"# |
Bu da onu, Danny'nin serbest bırakmış olması. | Open Subtitles | وهي أن (داني) هو الذي فتح له الباب |