ويكيبيديا

    "da orada" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هناك أيضاً
        
    • هناك أيضا
        
    • هناك في
        
    • هناك عند
        
    • هناك ايضاً
        
    • هناك أيضًا
        
    • هناك ايضا
        
    • هناك فى
        
    • في مكانها
        
    • العيد الشتوي مع
        
    • هناك و
        
    • هناك عندما
        
    • هناك الساعة
        
    • كان الوضع داخل ذلك
        
    • الذي يوجد فيه
        
    Oh, evet efendim. Odanız sahnenin arkasında. Tahtınız da orada. Open Subtitles غرفة الملابس بالخلف و عرشك هناك أيضاً , ستعرف الباب
    Adrian Marcato da orada yaşıyordu. Hatta Pearl Ames bile. Open Subtitles عاشَ أدريان ماركاتو هناك أيضاً كذلك بيرل اميس
    O da orada yaşıyor. Diğerleriyle alakam yok ama. Open Subtitles تعيش هناك أيضا لكني لا أزعج نفسي مع الآخرين
    9'da orada olman lazım. Ayrılıyor olacaklar, dönene kadar beklemeni isteyecekler. Open Subtitles يجب أن تكون هناك في التاسعة صباحاً سيكونوا حينها قد غادروا
    Sabah 10:30'da orada olacağını söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتهم بأنّكِ ستكونين هناك عند العاشرة و النصف صباحاً
    Bizim adamımız da orada olabilirdi, tam sizin burnunuzun altında. Open Subtitles من المحتمل أن رجلنا كان هناك ايضاً وقد أفلت من تحت انوفكم
    Biliyorsun işte, yukarıda. - Baban da orada olabilir. Open Subtitles إنهم فوقنا من المكن أن يكون أبوك هناك أيضاً
    Amiral Huidobro'nun da orada olacağını ve onunla konuşabileceğimizi söyledi. Open Subtitles ـ سيكون هناك أيضاً وقد يكون من مصلحتنا أن نأتي حتي نتحدث معه
    Amon, Korra'yı nerede tutuyorsa adamlarım da orada olmalı. Open Subtitles أياً كان المكان الذى يخفى آمون كورا . أراهن بأن رجالى هناك أيضاً
    Babanın da orada olmaması tuhaf, değil mi? Open Subtitles الغريب أن والداك لم يكن هناك أيضاً ، أليس كذلك؟
    Ben ölmedim ama. Issız adadayım. O da orada. Open Subtitles أنا سأعيش في جزيرة مهجورة, و هي هناك أيضاً
    Parçalanmakta olan son proton titreşmeyi bırakıp evren, ısıl dengeye ulaştığında da orada olacağız. Open Subtitles عندما يتحلل آخر بروتون ويتوقف عن الإهتزاز، ويغرّق الكون في موجات الموت، سنكون هناك أيضاً
    Aklınızda bulunsun, numaram da orada yazıyor. Open Subtitles فقط لمعلوميتك , رقم هاتفي موجود هناك أيضا
    PekâIâ, zanlı koşu yolunu avlanma alanı olarak kullanıyor 6 numarayı da orada buldu demektir. Open Subtitles حسنا,إذن الجاني يستخدم المضمار كمنطقة للصيد مما يعني أنه عثر على الرقم 6 هناك أيضا
    Beyaz Saray da orada olacak. Open Subtitles حسنا، أنت تعرف، البيت الأبيض سيكون هناك أيضا
    7:30'da orada olurum. Bana bir gömlek ve bir ceket getirmesini söyle. Open Subtitles سوف أكون هناك في 19 ساعة و 30 وقالت إنها تجلب لي قميصا.
    9'da orada ol. Uçak 11:30'da kalkıyor. Open Subtitles كن هناك في الساعة التاسعة الرحلة في 11 ونصف
    Tamam. Tamam. Tam 7.30'da orada olmak zorunda değiliz. Open Subtitles حسنا ، ليس علينا أن نكون هناك عند السابعة و النصف تماما
    Karım da orada çalıştığını söyledi. Open Subtitles زوجتى تقول انها عملت هناك ايضاً
    Bu adam, Clariss, o da orada hızcıydı. Open Subtitles (ذاك الرجل، (كلاريس لقد كان سريعًا هناك أيضًا
    12 Maymunlar'ın da orada olduğunu ayrıca yaptıklarının zamansal anormalliklere sebep olduğunu da biliyoruz. Open Subtitles و أعلم أن الإثنا عشر قردا هناك ايضا و لا شك بأن لهم يد في الإضطراب الزمني الهائل
    Mesaiden sonra nasıl oldu da orada kaldınız? Open Subtitles ماذا كنت تفعلين هناك فى هذا الوقت المتأخر ؟
    Biz öldükten sonra da orada olacaklar. Open Subtitles ستبقى هناك في مكانها بعد موتي وموتكِ
    Tüm vilayetlerden gelen Kung Fu ustaları da orada mı olacak? Open Subtitles العيد الشتوي مع معلمي الكونج فو ! من كل المقاطعات ؟
    Burada yapamayacağın ne var da orada yapacaksın? Open Subtitles ما الذي تقدرين على فعله هناك و لا تقدرين هنا ؟
    Gerilimli bir ortam olsa da orada bulunmayı dert etmiyorum. Open Subtitles وأنا لاأمانع في الذهاب إلى هناك عندما يكون هناك توتر
    Öldürüldüğü saatte, 11:30'da orada olmanız mümkündü. Open Subtitles كان من الممكن بالنسبة لك أن تصل هناك الساعة الحادية عشر والنصف . وقت وفاته
    Neler yaşadın bilmiyorum ya da orada olmak nasıl bir duygudur ama sen orada ne kadar uzun kalsan insanlığın o kadar yok oluyordu. Open Subtitles أجهل ما كابدته توًّا وكيف كان الوضع داخل ذلك الشيء لكن كلّما طال حبسك فيه، تجرَّدت من إنسانيّتك.
    Ceset bizim binanın bahçesinde, çünkü müdürün odası da orada. Open Subtitles إنّه في ساحة البحرية لأنه المكان الذي يوجد فيه مكتب المدير.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد