Teşekkürler, Danny. Ortağınıza da söylediğim gibi, kaçırılmaya dair hiç kanıt bulamadık. | Open Subtitles | كما أخبرت زميلتك، لم نجد أي دليل على الاختطاف |
Dışarıdaki arkadaşına da söylediğim gibi devre levhasını kontrol etmem lazım. | Open Subtitles | كما أخبرت صديقك في الخارج علي تفقد المنفذ هنا |
Forumda da söylediğim gibi, ülkemizdeki silah şiddetini indirgemek adına elimizden geleni yapmak bizim sorumluluğumuz. | Open Subtitles | كما قلت في مبني البلدية أعتقد أن لدينا مسئولية لفعل ما بإستطاعتنا |
Garajda da söylediğim gibi, başka bir federal ajan bulabiliriz ama ama bir tane daha Cabe Gallo bulamayız. | Open Subtitles | كما قلت في المرآب ...يمكننا إيجاد عميل فدرالي آخر لكن ...لكن |
..yargıca da söylediğim gibi, sanırım tırnak izleri. | Open Subtitles | مثل ما أخبرتُ القاضي , تخميني أظافرُ. |
Kwabena Boahen : Evet, başlangıçta da söylediğim gibi. İlk bilgisayarımı gençliğimde, Accra'da büyürken aldım. | TED | كوابينا بواهن : نعم ، وكما قلت في البداية. حصلت على أول حاسوب لي عندما كنت مراهقا يافعا، في أكرا. |
Telefonda Ajan Lisbon'a da söylediğim gibi kimsenin başı derde girsin istemiyorum ama sanırım bunu o ikisi planladı. | Open Subtitles | مثلما أخبرتُ العميلة (ليزبن) على الهاتف، لا أريد إقحام أحدٍ في ورطة، لكن اعتقد أنّ هذان الإثنان كانا يتآمران على هذا منذ فترة. |
Telefonda da söylediğim gibi, sadece seninle konuşacağını söyledi. | Open Subtitles | كما أخبرتك على الهاتف تقول بأنها تريد التحدث معك فقط |
Demin bu yaşlı bayana da söylediğim gibi, şu anda biraz meşgulüm. | Open Subtitles | بينما كنت أشرح للسيدة أنا مشغول قليلاً الآن |
- Evet, adım Brent Sodor, ve adamlarınıza da söylediğim gibi Schmidt'in güvenlik ekibindeyim. | Open Subtitles | نعم ، اسمي برينت سودور و كما أخبرت رجالك كنت ضمن فريق شميدت الأمني |
Yardımcınıza da söylediğim gibi yarınki toplantı hakkında bir ipucumuz var. | Open Subtitles | كما أخبرت مساعدك. نحن نتتبع دليل عن تجمع الغذ. |
Çalışanıma da söylediğim gibi yanlış adım attım. | Open Subtitles | كما أخبرت موظفي الذي سيطرد قريبًا أن قدمي هبطت بشكل خاطيء وحسب |
Yargıca da söylediğim gibi, bence onlar tırnak izleri. | Open Subtitles | مثل ما أخبرتُ القاضي , تخميني أظافرُ. |
Yani, Sonuçta Noel zamanı. Ve Noel korosunda da söylediğim gibi, | Open Subtitles | أعني، أنّه موسم الأعياد وكما قلت في أنشودة للعيد |
Yazara da söylediğim gibi. | Open Subtitles | مثلما أخبرتُ الكاتب ! |
Size telefonda da söylediğim gibi Bay Van Sant'in bugün sizinle konuşacak vakti yok. | Open Subtitles | كما أخبرتك على الهاتف، السيد (فان زان) ليس لديه الوقت للتحدث معك اليوم. آسف |
Demin bu yaşlı bayana da söylediğim gibi, şu anda biraz meşgulüm. | Open Subtitles | بينما كنت أشرح للسيدة أنا مشغول قليلاً الآن |