Artık Amerika'da yaşlı olmakla ilgili yeni bir tutuma ihtiyacımız var. | TED | نحتاج الآن طريقة جديدة في التفكير عما يعنيه كونك كبيراً في السن في أمريكا. |
Bu bedeni daha da yaşlı hissetmek için "bay"a ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى سيد حتى لا يشعر هذا الجسم بالكبر في السن |
Çok da yaşlı görünmek istemiyoruz. | Open Subtitles | لكن لا نريد ان نبدوا متقدمين جدا في السن |
O kadar da yaşlı değilsin, ahbap. | Open Subtitles | أنت لست عجوزاً هكذا يا رجل |
O kadar da yaşlı değilsin, dostum. | Open Subtitles | أنت لست عجوزاً هكذا يا رجل |
O kadar da yaşlı değildi. Şimdi 57 yaşındadır muhtemelen. Çok da yaşlı değil. | Open Subtitles | لن تكون بذلك الكبر, ربما يكون عمرها 57 الآن, هذا ليس كبيراً للغاية. |
Yaşlı oyun kurucu. O kadar da yaşlı sayılmazlar | Open Subtitles | ـ الحارس العجوز ـ إنهم ليسوا بذلك الكبر |
O kadar da yaşlı değiller. | Open Subtitles | ليسوا كبار في السن لتلك الدرجة , اتعلم |
Hiç de monoton görünmüyor bak, ya da yaşlı. | Open Subtitles | هو لا يبدو غليظ مطلقا ً أو كبير في السن |
Ve aralarından biri daha da yaşlı. Sadece zenginliğini paylaş. | Open Subtitles | ثمّة أحدهم طاعن في السن - شارك ثروتك - |
Hacken ailesine hizmetçi olabilirim, ...ya da yaşlı, pis bir adama bakıcı. | Open Subtitles | يمكنني أن أكون خادمة (لأسرة (هاكن أو ممرضة لرجل طاعن في السن وقذر |
- O kadar da yaşlı görünmüyor. | Open Subtitles | - انها لا تبدو كبيرة في السن |
Ben kötü biri değilim. - O kadar da yaşlı görünmüyorsun. | Open Subtitles | انا-انا لست شخص وقح, وانت لست بذلك الكبر. |
- O kadar da yaşlı değil. | Open Subtitles | حسناً, إنه ليس بذلك الكبر |
O kadar da yaşlı değil. | Open Subtitles | إنها ليست بذلك الكبر |