ويكيبيديا

    "daha ağır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أثقل مما
        
    • أثقل من
        
    • تزن أكثر
        
    • اثقل من
        
    • تفوق
        
    • أثقل بكثير
        
    • الأثقل من
        
    • أشدّ
        
    • يزن أكثر
        
    • أثقل قليلا
        
    • عناصر أثقل
        
    • الأمر آكثر
        
    Hesap makinesinde göründüğünden biraz daha ağır, değil mi? Open Subtitles تبدو أثقل مما عليه في الآلة الحاسبة أليس كذلك؟
    Beklediğinden daha ağır olması senin olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنها أثقل مما تحبين لا يعني أنها ليست ملككِ
    Yani çekirdek nikel ve demirden çok daha ağır bir şeyden oluşuyor olmalı. Open Subtitles لذا الصميم يجب أن يكون مصنوع من شيء ما أثقل من النيكل والحديد
    İki katım olabilirsin, ama hiçbir şey tecrübeden daha ağır basamaz. Open Subtitles لعلك تزن أكثر منّي، لكن لا شيء يفوق الخبرة
    Sağ ayak izin soldakinden daha ağır ve topallayan bir sağ ayağınız olmadığına göre Bunu ayak izlerime bakıp söyleyemezsin. Open Subtitles لماذا تقول انني احمل مسدسين؟ آثر قدمك اليمنى اثقل من اليسرى وبما انك لا تبدو
    Bu potansiyel ve kesinlikle önemsiz olmayan zararlardan daha ağır basan ve cidden önemli olan o olumlu faydayı tanımlamalısın. TED فعليك أن تحدد فائدة واضحة بالغة التأثير، يمكنها أن تفوق الأضرار المحتملة وغير التافهة.
    Bana haplardan yüz kat daha ağır olan sabunları verdin hayatım. Open Subtitles "عزيزتي، لقد جعلتني أحمل "الصابون والذي هو أثقل بكثير من الحبوب
    Ormandan gelen tatlı su, denizden gelen ve daha ağır olan tuzlu suyun üzerinden akıyor. Open Subtitles المياه العذبة من الغابة تتدفق فوق المياه المالحة الأثقل من البحر.
    Senin gibi alt tabaka simsar bir daha ağır cezaya çarptırılır. Open Subtitles والسمسار الوضيع مثلك سينال عقوبةً أشدّ قسوة.
    Mesafe buradan San Francisco'ya yürüyüp dönmek kadar derken, aslında var olan en ağır NFL oyuncusundan biraz daha ağır bir şeyi sürükleyerek yürümeyi kastettim. TED عندما أخبركم بأنها كالمشي إلى سان فرانسيسكو والعودة مجددا فإنني أعني حقا أنها كانت كسحب شيء يزن أكثر قليلا من وزن أثقل لاعب كرة سلة
    Göründüğünden daha ağır olmalı. Open Subtitles إنه أثقل مما يبدو مظهره بالتأكيد
    Bu gökdelen sandığınızdan çok daha ağır. Open Subtitles ناطحة سحاب هذه أثقل مما كنت أعتقد.
    Salonun her yanına tüp yerleştirdik, yere yakınlar, çünkü karbondioksit havadan daha ağır. TED لقد قمنا بتثبيت أنابيب في كل أنحاء هذا المسرح. قريبا من الأرض لأن ثاني أكسيد الكربون أثقل من الهواء
    Tekerlekler eğrildikçe civanın her haznenin altına akacağını ve dolayısıyla tekerleğin bir kısmını diğerinden daha ağır hale getireceğini düşünmüştü. TED لقد رأى أن بدوران العجلات، سيتدفق الزئبق إلى قاع كل خزان، تاركًا أحد جوانب العجلة أبديًا أثقل من الآخر.
    Tırnak törpüsünden daha ağır bir şey kaldırabilseydin bu durumda olmayacaktık. Open Subtitles لو كان بإمكانك أن ترفع أي شئ أثقل من علبة تجميل لما كنا في هذا الوضع الان
    İki katım olabilirsin, ama hiçbir şey tecrübeden daha ağır basamaz. Open Subtitles لعلك تزن أكثر منّي، لكن لا شيء يفوق الخبرة
    Nasıl dönerkenki ekipmanlar giderkenkilerden daha ağır olabilir ki? Open Subtitles كيف يمكن لهذه المعدات ان تزن أكثر فى أثناء عودته عن وزنها عندما غادر
    Ayakkabılardan biri, diğerinden daha ağır olduğu için halıya iyice gömülmüştü. Open Subtitles لانك سترين ان احد الاحذيه اثقل من الاخر لانه يقع ادنى من الاخر على السجاده
    Ayakkabılardan biri, diğerinden daha ağır olduğu için halıya iyice gömülmüştü. Open Subtitles لانك سترين ان احد الاحذيه اثقل من الاخر لانه يقع ادنى من الاخر على السجاده
    Maalesef benim hayatta kalma içgüdüm, sadakatime daha ağır basıyor. Open Subtitles لسوء الحظ ، غرائزي الفطرية تفوق اخــــــــــــــــــــــلاصي
    Tatlı biri ama göründüğünden çok daha ağır. Open Subtitles إنها لطيفة ، لكنها أثقل بكثير مما يظهر عليها
    Aslında, demirden daha ağır tüm elementleri doğrudan veya dolaylı olarak patlayan yıldızlar üretti. Open Subtitles كل العناصر الأثقل من الحديد هي مصنوعه بطريقه مباشرة أو غير مباشره من النجوم المتفجرة
    Kardeşimi bulmayı ne kadar istesem de şu anda daha ağır basan başka işlerim var. Open Subtitles برغم أنّي أودّ مساعدتك لإيجاد أخي، إلّا أن لديّ أمرًا أشدّ ملحّة حاليًا.
    Bir köpeğim var, ondan daha ağır. Open Subtitles اللعنة .. أنا لدى كلب ، فى الوطن يزن أكثر كثيراً ، مما تزن هى
    13 yaşına geldiğimde, nasıl derler, daha ağır bir şeyler dinlemek istedim. Open Subtitles ولكن في سن ال 13، وأنا بحاجة لشيء أثقل قليلا.
    Çünkü demiri füzyonla daha ağır elementlere dönüştürmek enerji ister ve enerji emer. Open Subtitles لأن صهر الحديد إلى عناصر أثقل يحتاج طاقة و لا يحرر طاقة
    Dün geceki olay daha ağır bir bedel gerektiriyor. Open Subtitles -ليلة الحادث الآخير سوف يتطلب الأمر آكثر جدية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد