Daha uzaktaki bir galaksiye bakacak olursanız, daha da hızlı hareket ettiğini görürsünüz. | TED | و لو نظرتم إلى مجرة أبعد، سوف تجدون أنها تبتعد عنا أسرع. |
Güçlü bir ikilem yaratarak ne olduğu ve ne olacağıyla ilgili onları fikrinin içine sandığından daha da hızlı çekmiş olacaksın. | TED | وبتطبيق ذلك مقاومتهم لما هو موجود وما يمكن وجوده، سيدفعهم في الواقع باتجاه فكرتك أسرع مما كنت ستفعله. |
Eminim ki, geçen haftadan beri burada konuştuğumuz teknolojilerin bir kısmı Afrika'nın daha da hızlı büyümesine yardım edebilir, ne dersiniz? | TED | بالطبع، التقنيات التي نتحدث عنها هنا في هذا الأسبوع الأخير، بالطبع البعض منها بإمكانه مساعدة أفريقيا على النمو أسرع ؟ |
İlk başarılı uçuşlardan kısa bir süre sonra, pilotlar uçaklarını daha da hızlı gitmeye zorlamak istediler. | TED | لم يمض وقتٌ طويلٌ بعد نجاح أولى رحلات الطّيران، حتّى تحمّس الطّيارون لجعل طائراتهم تطير أسرع فأسرع. |
Fakat şimdi biz insanlar ve beynimiz evrildik ve evrimi daha da hızlı hâle getirdik. | TED | لكن الآن قد تطورنا نحن البشر وتطور عقلنا، وقد غيرنا التطور بشكلٍ أسرع. |
Yüzyıllardır düşüyor ve ilerleyen zamanda daha da hızlı düşebilir. | TED | هو في انخفاض منذ قرون، ويحتمل أن ينخفض أكثر بشكل أسرع. |
Ve üçüncü dünyadaki, gelişmekte olan dünyada, milyarlarca kişiyi fakirlikten çıkarmaya çalışırken enerjiyi daha da hızlı kullanıyoruz. | TED | وبينما نحاول إنتشال مليارات الناس من الفقر في العالم الثالث، في الدول النامية، نحن نستخدم الطاقة أسرع وأسرع. |
Gün geçtikte her zamankinden daha da hızlı koşuyorum. | Open Subtitles | أنا على الحصول على أسرع وأسرع من أي وقت مضى لقد، |
Biraz önce yaptığın gibi bir şeyi her yaptığında bağlantı daha da hızlı azalır. | Open Subtitles | في كلّ مرة تفعل بها ما فعلته للتوّ، فأنت تُغلق الفتحة أسرع |
Çünkü uzay,... kara deliğe doğru gittikçe daha da hızlı akacaktır. | Open Subtitles | بسبب الفضاء فالتدفقات تكون أسرع وأسرع وأسرع |
- Fetüs için normal. - Nasıl daha da hızlı atabiliyor? | Open Subtitles | هذا طبيعي جدا لجنين كيف يعقل أنه أصبح ينبض أسرع بكثير ؟ |
Gerçek şu ki salınımlar daha da hızlı büyümekte. | TED | لكن الحقيقه أنها تزيد بشكل أسرع. |
Bazı antika RPN hesap makinelerinde, "x kare" gibi bir butonunuz vardır, ki bu da işlemi daha da hızlı yapmanızı sağlar. | TED | في بعض آلات RPN القديمة، لديكم زر "التربيع" بالآلة، و الذي يعطيكم الحساب بشكل أسرع. |
Memeliler daha büyüdüler, beyinleriyse daha da hızlı şekilde büyüdü ve neokorteks daha da hızlı şekilde büyüdü. Esasen kapladığı alanı büyütmek için de bu kendine özgü çıkıntı ve girintileri geliştirdi. | TED | وكبرت الثدييات، وكبرت أدمغتها بنسبة أسرع، والقشرة المخية الحديثة كبرت أسرع من هذا أيضًا واكتسبت هذه التلال والطيات المميزة فى الأساس لتنمية مساحتها السطحية. |
Milyonlarca yıldan fazla sürede, füzyon, hidrojeni daha ağır elementlere dönüştürür: Helyum, karbon ve oksijen. Sonradan oluşan elementler daha da hızlı yanar ve demir ve nikel oluşumuna ulaşılır | TED | عبر ملايين السنين، يحول الاندماج الهيدروجين إلى عناصر أثقل. هيليوم ، وكربون و أوكسيجين، حارقاً المواد أسرع فأسرع حتى تصل إلى الحديد والنيكل. |
Sonra sen aniden elimi tutuyorsun, yardım etmeye çalışıyorsun ama daha da hızlı batmaya başlıyoruz ta ki sonunda... | Open Subtitles | وأنتِ تحاولين الإمساك بيدي، تحاولين مساعدتي لكننا نغرق أسرع وأسرع وأسرع حتى... |
Devam eden bir beslenme krizi var ve fark ettiğimizden daha da hızlı yayılıyor. | Open Subtitles | حينهابأمكانناأن ... هنالك أزمة صحية و أنها تتفشى أسرع من أن يدركها أي أحد |
Gün geçtikte her zamankinden daha da hızlı koşuyorum. | Open Subtitles | أنا أصبح أسرع، أسرع من أي وقت مضى |
Zaten hızlı olduğunu biliyorum ama daha da hızlı ol. | Open Subtitles | اعرف أعلم أنك سريعة، ولكن فقط كوني أسرع |
Mümkün olduğunca hızlı hareket edin, sonra daha da hızlı hareket edin! | Open Subtitles | اعملوا بأسرع ما يمكنك. ثم اعملوا بشكل أسرع! |