Bu durumun ve çözümlerinin ağırlığını ve aciliyetini daha etkili bir şekilde anlatabilmem için yardımınıza ihtiyacım var. | TED | أحتاج مساعدتكم لإيصال خطورة وإلحاح هذه الوضعية وحلولها بشكل أكثر فاعلية. |
Travmatik bir sarsıntı. Keşke daha etkili bir şey olsaydı. | Open Subtitles | مُجرّد صدمة ، آملت أنّ تكون أكثر فاعلية. |
Belki de vücudunuzda istemediğiniz şeylerin daha etkili bir şekilde atılmasını sağlayabilirsiniz. | TED | وربما تستطيع جعلها أكثر فعالية بتصفية الأشياء التي لا تريدها في جسمك. |
Ama aslında kasabada bu ekonomik döngüler çok daha etkili bir şekilde başlayabiliyor. | TED | ولكن في الواقع نبدأ داخل المدينة بإنشاء هذه الدّورات الاقتصادية بشكل أكثر فعالية. |
Bu daha etkili bir yol olsa gerek. | Open Subtitles | حَسناً، أنها طريقة أكثرِ فعّالية. |
Çizikleri ve darbe izlerini herhangi bir bilgisayardan daha etkili bir şekilde tespit edebilir. | Open Subtitles | يمكنها ان تلاحظ الاحاديد و الاجزاء في رصاصة بفاعلية اعلى من اي جهاز |
Üzerinden geçirmek diğer taktikten daha etkili bir taktikmiş gibi görünüyor. | TED | إذ يبدو أن التلويح بالقالب هي الاستراتيجية الأكثر فاعلية من الأخرى. |
Hemşire biliyorsun ki daha etkili bir şey bulduk. | Open Subtitles | لا ايتها الممرضة،تعرفين اننا اكتشفنا شيئًا أكثر فاعلية بكثير، |
Aramızdaki tek fark benim daha etkili bir silah kullanmam. | Open Subtitles | الفرق الوحيد بيننا هو استعمالي سلاح أكثر فاعلية. |
Aramızdaki tek fark benim daha etkili bir silah kullanmam. | Open Subtitles | الفرق الوحيد بيننا هو استعمالي سلاح أكثر فاعلية. |
1916’da Amerikalı birkaç bilim insanı, heparin denilen daha etkili bir pıhtı önleyici buldular, heparin, pıhtılaşmaya neden olan enzimleri | TED | في عام 1916، اكتشف مجموعة علماء أمريكيين مضادًا للتجلّط أكثر فاعلية. يُدعى بالهيبارين، والذي يعمل على تعطيل الأنزيمات التي تساعد على التجلُّط. |
Bende daha etkili bir şey var. | Open Subtitles | ربما يكون لديّ شئ أكثر فاعلية. |
Hayır, fakat şüphecilik ve güvensizlik çok daha etkili bir araç olacak. | Open Subtitles | كلا، ولكن... الشك وعدم الإيمان أدوات أكثر فاعلية |
Bu formları oluşturmada bulduğum çok daha etkili bir yöntem halihazırda formun içinde gömülü olan bilgiyi kullanmaktır. | TED | طريقة أكثر فعالية بكثير لإنشاء نماذج قد وجدتها، هي استخدام المعلومات الموجودة فعلا في الأشكال. |
Depresyonu yok edecek daha etkili bir ortam hayal edebiliyor musunuz? | TED | هل يمكننا تخيل بيئة أكثر فعالية لتغيير الاكتئاب؟ |
Artık beyni daha iyi anladığımız için, EKT'yi çok daha etkili bir hâle getirebiliriz. | TED | عندما نفهم الدماغ بشكلٍ أفضل، سنصبح قادرين على جعل العلاج بالصدمات الكهربائية أكثر فعالية. |
Bütün gece ha. Bu daha etkili bir yol olsa gerek. | Open Subtitles | حَسناً، أنها طريقة أكثرِ فعّالية. |
Çizikleri ve darbe izlerini herhangi bir bilgisayardan daha etkili bir şekilde tespit edebilir. | Open Subtitles | يمكنها ان تلاحظ الاحاديد و الاجزاء في رصاصة بفاعلية اعلى من اي جهاز |
Biraz önce gösterdiğin gibi, korku daha etkili bir liderlik aracı, özellikle gizli şiddet tehlikesi içerenlere karşı. | Open Subtitles | الخوف، كما أنت للتو أثبته إلى الأن أداة القيادة الأكثر فاعلية خاصة ذلك الذي يضّم تهديد خفيّ للعنف |
Size Murataksil vereyim, hem daha etkili bir ilaçtır. | Open Subtitles | يمكنني أن أعطيكِ "موراتاكسيل" فهو الدواءٌ الأكثر فاعلية. |