Kevin, bu arıları hâlletmek için daha etkin bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | كيفن ، نريد أن نجد طريقة أكثر فعالية للتحاليل على الاشواك |
Bu amigdalayı uyarır ve hapsetmeden daha etkin bir rehabilitasyon uygulaması olabilir. | TED | هذا الموقف يحفز منطقة الأميجدالا ويمكن أن يكون هذا الأمر أسلوب إعادة تأهيل أكثر فعالية من مجرد فكرة سجن الجاني. |
Onların hükümetlerden daha etkin ve hızlı bir şekilde sınırları aşma imkanları var ve bunu yapmak için güçlü bir teşvik mevcut. | TED | يتمتعون بأفضلية للعمل بعيداً إلى أبعد الحدود، بطريقة أكثر فعالية وسرعة مما يمكن للحكومات فعله، وتوجد هناك مجموعة من الحوافز الواقعية. |
Ve ayrıca daha etkin bir yapı yapabileceğimizi ve bu yapıyı yaparken uygun maliyetli bir metodla yapabileceğimizi keşfettik. | TED | ووجدنا أيضا أننا يمكن أن نعمل هيكل أكثر كفاءة ويكون فعال من حيث تكلفة صنع هيكل للقيام بذلك. |
Bir insansız hava aracı aynı işi daha etkin şekilde yapmak üzere kullanılabilir. | TED | ويمكن استخدام طائرة للقيام بنفس العمل أكثر كفاءة. |
Çok çalışkandılar. Tarlaları çok daha etkin bir şekilde ekip biçiyorlardı. | Open Subtitles | فقد كانوا أكثر قدره على العمل الشاق، و أكثر قدره على زراعة الأرض باساليب أكثر فاعليه |
Bu kesinlikle birçok şeye açıklık getirirdi ve yaptığınız şeyleri daha etkin yapmanızı sağlardı. | TED | بالتأكيد ستوضح الكثير من الأمور وستجعل من عملياتكم معاً أكثر فعالية . |
daha etkin biriyle tanıştırıldım. | Open Subtitles | وقد تعرفت على رجل كان أكثر فعالية |
Ama her bir durgunluk, gelecekteki durgunlukları daha etkin biçimde öngörmek ve yanıtlamak için yeni bir veri sağlıyor. | TED | ولكن كلا الكسادين (القديم والمعاصر) خلّفا بيانات من شأنها استشراف ومجابهة كساد الغد بطريقة أكثر فعالية. |
Benimkiler daha etkin. | Open Subtitles | أنا أكثر فعالية |
daha etkin bir enerji ile. | Open Subtitles | باستخدام طاقة أكثر فعالية |
Sıradan insanlara, toplumlarındaki diğer kişilere daha etkin sağlık hizmeti vermek için yetki verir, böylece, kendi sağlıklarını da daha iyi koruyabilirler. Bence görev değişimi tıbbi bilginin, böylece tıbbi gücün demokratikleşmesinin en uç örneğidir. | TED | فإنها تمكّن الناس العاديين ليكونوا أكثر فعالية في العناية بصحة الآخرين في مجتمعهم، وفي القيام بذلك، يصبحوا أكثر اهتماما بصحتهم هم. وفي الواقع، بالنسبة لي، "تحويل المهام" مثال على إضفاء الطابع الديمقراطي على المعارف الطبية، وبالتالي، السلطة الطبية. |
RL: Bence bu taşıma türü sayesinde tüm işletmeyi daha etkin bir şekilde idare edebiliyorsunuz. | TED | رودين: وجهة نظري الشخصية هي أن مشاركة السفر فعلًا تسمح لكم بتشغيل هذا العمل بأكمله بشكل أكثر كفاءة بكثير. |
Sabre'nin nakliye yöntemi çok daha etkin olabilir. | Open Subtitles | طريقة (سايبر) للشحن يمكن أن تكون أكثر كفاءة |
- Tamam. Sabre'nin nakliye yöntemi çok daha etkin olabilir. | Open Subtitles | طريقة (سايبر) للشحن يمكن أن تكون أكثر كفاءة |
Bir ofisin sibernetikleşmesinin temel tanımı, her şeyi daha etkin kılmaktır. | Open Subtitles | لكنني لم أفعل في بداية تطوير أي مكتب جعل الأمور أكثر فاعليه |