İçindeki aletler muhtemelen doktorun kendisinin çok daha faydalı olacaktır. | Open Subtitles | الأدوات بداخلها ستكون مفيدة ربما أكثر فائدة من الطبيب نفسه |
Bunu kullanarak buraya geri geleceğim ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim. | TED | لذلك، باستخدام الضوء الأحمر سأعود هنا وأريكم شيئًا أكثر فائدة من إحداث أشعة ليزر في الدماغ. |
Bu, hayvanların bağırsaklarındaki bakteri florasını daha faydalı olanlara kaydırdı ve patojenlerin gelişme şansını azalttı. | TED | أدى هذا إلى تحول البكتيريا التي تعيش في أحشاء الحيوانات إلى أن تكون أكثر فائدة وقللت من فرصة ازدهار مسببات الأمراض. |
Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
Avrupa'daki 2 Haziran Hareketindeki yoldaşlarına daha faydalı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستكون أكثر إفادة في أوروبا مع رفاقها. |
Bu, daha umut verici, daha insancıl ve çevremizi anlayabilmemiz için daha faydalı bir tercihtir. | TED | إنها مفعمة بالأمل أكثر ، إنها أكثر إنسانية وطريقة أكثر فائدة لفهم بيئتنا. |
yo, hayatta kaldıgın müddetçe daha faydalı olursun degil mi? | Open Subtitles | كلا, أنت أكثر فائدة و أنت على قيد الحياة بالتأكيد صحيح؟ |
Orada daha faydalı olacağımı söyledi. | Open Subtitles | وقال أنني أستطيع أن أكون أكثر فائدة هناك. |
Kendi vücudumda olursam burada olduğumdan daha faydalı olabilirim. | Open Subtitles | سأكون أكثر فائدة إذا عدت بجسدي إليهم الآن |
Bankaları sahiden boşalttı ise sağ kalması ölmesinden daha faydalı olabilir. | Open Subtitles | لو أنه من قام بسرقة كل تلك البنوك فقد تكون حياته أكثر فائدة من موته |
Orada daha faydalı olabilirim. Hepimize ihtiyacın var. | Open Subtitles | سأكون أكثر فائدة إذا كنت معكم ، أنت تحتاج لكل رجل |
Sana daha faydalı birşey öğreteceğim. | Open Subtitles | سوف أعلمك شيئاً أكثر فائدة بكثير |
Ama CTU'da daha faydalı olacağımı düşünüyorum. | Open Subtitles | -لكن أظنني سأكون أكثر فائدة في "الوحدة " |
Yaşayanlardan daha faydalı olabilirler belki. | Open Subtitles | يمكنهم أن يكونوا أكثر فائدة من الأحياء. |
O ibiş kedi bize sandığımdan daha faydalı olacak gibi. | Open Subtitles | لعلها أكثر فائدة مما كنت أعتقد |
Polise burada daha faydalı olacağımı düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد بأنني سأكون أكثر فائدة لهم هنا. |
Belki sizin ayrıcalıklı tayfanızda olsaydım, daha faydalı olabilirdim. | Open Subtitles | ربما إن كنت في الأضواء كنت سأكون أكثر إفادة |
Onu kendin öldürmen, terapi açısından sana her zaman daha faydalı olurdu. | Open Subtitles | سيكون في الواقع أكثر إفادة لك علاجياً لو قتلته بنفسك |
- Burada daha faydalı olurum. Ryan'a hedef konusunda yardım ederim. | Open Subtitles | أنا أكثر إفادة هنا بمساعدة (رايان) في معرفة من هي الأهداف. |
Tabi dışarıdan, Delphi Kahini'ni ziyaret etmekten daha faydalı gözükmüyor olmalı. | Open Subtitles | حتى وإن كنت أدركت أنها من الخارج تبدو (ليست أكثر إفادة كزيارة إلى (ديلفيك أوراكل |
Lynette'in üzüntüsünün yerini çok daha faydalı duygu aldı. | Open Subtitles | استبدلت (لينيت) شعورها بالحزن ...بشعور أكثر إفادة |