Benim seni daha iyi hissettirmek için mükemmel sözcüklere sahip olduğumu düşünmüş olabilirsin. | Open Subtitles | ربما تعتقد أن لدي الكلمات المؤثرة التي قد تجعلك تشعر بتحسن |
Sadece onu daha iyi hissettirmek için pastanede çalışmayacağımı annemin öğrenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أمي أدركت أنني لن أهرب من شيء أردت فعله طوال حياتي فقط لجعلها تشعر بتحسن |
"Melanie'ye daha iyi hissettirmek için ona kartpostal yolluyorum. | Open Subtitles | أنا أكتب بطاقات بريديه لأجعل " ميليني " تشعر بتحسن |
Beni daha iyi hissettirmek zorunda değilsin cidden biz aslında sadece tanıştık o kadar. | Open Subtitles | ليس ضرورياً أنْ تجعلني أشعر بتحسن حقاً ، فنحن بالفعل قابلنا بعضنا البعض. |
Kevin, dünkü nostaljik eğlenceli seksi olmadığı bir şeye çevirerek kendimi daha iyi hissettirmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لست مضطراً يا (كيفين) أن تجعلني أشعر بتحسن بتحويل غزل البارحة إلى شئ ليس هو حقاً |
Ona daha iyi hissettirmek için burada değilim, ve seni de daha iyi hissettirmek için burada değilim Tom. | Open Subtitles | لستُ هُنا لأجعله يشعر بتحسن (ولستُ هُنا لجعلك تشعر أنت أيضاً بتحسن يا (توم |
Ona daha iyi hissettirmek için burada değilim, ve seni de daha iyi hissettirmek için burada değilim Tom. | Open Subtitles | لستُ هُنا لأجعله يشعر بتحسن (ولستُ هُنا لجعلك تشعر أنت أيضاً بتحسن يا (توم |
Onu daha iyi hissettirmek istedim. | Open Subtitles | اردت فقط ان اجعلها تشعر بتحسن |
- Seni daha iyi hissettirmek için. | Open Subtitles | -ربما يجعلك تشعر بتحسن |