Burada hayatın acı gerçeği, doktor. Yer, ranzadan daha rahattır. | Open Subtitles | حقيقة محزنة فى الحياة هنا ان الأرضية أكثر راحة من الأسرّة. |
Kıvrılıp ağlamak istiyorsan dinlenme sandalyesi daha rahattır. | Open Subtitles | ،إن كنتَ ترغب بالانهيار والبكاء فهذا الكرسي أكثر راحة |
Hastalarını kişiliksizleştiren psikiyatristler, acı verici fakat etkili tedavilerde daha rahattır. | Open Subtitles | الأطباء النفسيين الذي يقلّلون من إنسانية المرضي أكثر راحة مع آلمة لكن معاملات مؤثرة |
- İşte burası, sanırım biraz daha rahattır. - Sağol. | Open Subtitles | . هنا هذا سكيون مريح أكثر . حسنا |
Umarım daha rahattır şimdi. | Open Subtitles | آمل أن هذا مريح أكثر |
Gerçekte göründüğünden çok daha rahattır. | Open Subtitles | إنها في الواقع مريحة أكثر مما تبدو |
- Umarım göründüğünden daha rahattır? | Open Subtitles | أهو أكثر راحة مما يبدو عليه؟ |
- daha rahattır ama. - Böyle iyiyim. | Open Subtitles | انها أكثر راحة - أنا بخير - |
Umarım böyle daha rahattır. | Open Subtitles | آمل أن هذا مريح أكثر |
- Orası daha sıcak ve daha rahattır. | Open Subtitles | إنها أكثر دفئا و مريحة أكثر. |
Göründüğünden daha rahattır. | Open Subtitles | إنها مريحة أكثر مما تبدو! |