Bu gece sizlere, böyle bir ortamda nadiren duyacağınız, hayata dair bir hikaye anlatmak istiyorum. | TED | أرغب الليلة أن أخبركم قصة عن الحياة التي نادرًا ما يتم الحديث عنها في بيئتنا. |
Geminin nereye ve niye gittiğine dair bir hikaye uydurman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تألفي قصة عن المكان الذي ستذهب إليه السفينة و لماذا. |
Bu adamın, başkalarının eski sevgililerini nasıI çaldığına dair bir hikaye! | Open Subtitles | قصة عن كيف هذا الرجل سرق الصديقات السابقات لأشخاص آخرون! |
Zaman zaman Hristiyanların kendileri için şeyleri nasıl organize ettiğine dair bir hikaye duyarız yani herşey iyi sonuçlanmıştır. Bazı zorluklar atlatılmış, bazı hastalıklar iyileşmiş, bazı belalar engellenmiş can alıcı bir zamanda bir park yeri bulunmuş | TED | بين الحين والآخر, نسمع مسيحيين يحكون قصة عن الطريقة التي رتب الرب بها الأمور لأجلهم, مما جعل كل شيء على ما يرام. فتم التغلب على بعض المصاعب, أو تم علاج مرض ما, أو تم تجنب مصيبة ما, أو تم العثور على مساحة انتظار للسيارة في وقت عصيب. |
At Arabası Günleri'ne dair bir hikaye hazırlıyorlarmış. | Open Subtitles | انهم يعدون قصة عن ايام الرائد |
Bu sahneye çıkıp süremi size tüylü bir oyuncağın icadının 100 yıllık hikayesini anlatmak için kullandığımdan, kendimi biraz gülünç hissediyorum, ama oyuncak ayının öyküsünde, çok daha önemli bir başka öykü gizli. Doğa hakkındaki fikirlerimizin nasıl dramatik bir şekilde değişebileceğine ve bugün anlattığımız öykülerin doğayı ne kadar çarpıcı bir biçimde değiştirebileceğine dair bir hikaye. | TED | وأشعر بالسخافة قليلاً أنني هنا على المسرح وقد اخترت أن أستغل وقتي لأخبركم بقصة عمرها مئة عام تقريباً عن اختراع دمية طفل اسفنجية، ولكن مناقشتي تعتمد على أن اختراع دب تيدي، في اطار هذه القصة هو قصة أكثر أهمية، هي قصة عن كيف ان الدراما في أفكارنا عن الطبيعة قد تتغيّر، وأيضاً عن كيف أن، في كوكبنا الآن، القصص التي نخبرها تغيرّ الطبيعة بشكل درامي. |