10 yıldır oturduğum daireden taşınmayı düşünürken onu ne kadar özleyeceğimi fark ettim. | Open Subtitles | و أنا أفكر بترك الشقة التي عشت بها العقد الماضي أدركت كم سأفتقدها |
Cesedi çocuklar görmeden daireden çıkarmanın bir yolunu bulması gerekiyordu. | Open Subtitles | عليه أن يكتشف طريقة لإخراجها من الشقة بدون أن يرونها. |
O çok kötü kokar ya. daireden ne zaman çıkıyorsun? | Open Subtitles | هذا سيء، كم المدة التي عليك الخروج من الشقة بها؟ |
daireden kanıt olarak aldığım bir doktor çantası var. | Open Subtitles | كان هناك حقيبة الطبيب أخذت كدليل من الشقّة. |
Hayır, olmaz. Bu öğleden sonra o daireden kurtulabilirim. | Open Subtitles | لا، ليست مشكلة، يمكنني التخلص من هذه الشقة بعد الظهر. |
Hayır, olmaz. Bu öğleden sonra o daireden kurtulabilirim. | Open Subtitles | لا، ليست مشكلة، يمكنني التخلص من هذه الشقة بعد الظهر. |
Bir düşün. daireden çıktığının akabinde sapıktan telefon gelmişti. | Open Subtitles | فكّر بها، خرجت من الشقة في نفس الوقت الذي هاتفتنا به المعجبة |
Yan daireden gelen gürültüler mi seni uyandırmıştı Larry? | Open Subtitles | هل الأصوات المزعجة من الشقة المقابلة ايقظتك من نومك ,لاري ؟ |
Şu daireden güzel kadınlar geliyor | Open Subtitles | ان الكثير من البنات الجميلات يخرجون من هذة الشقة |
Onu, o daireden çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نخرجه من الشقة انه يحتاج هواء نقى يحتاج لرؤية ضوء الشمس |
Bu daireden çıkıp bir daha gelmeyen peşi sıra adamlar gördüm. | Open Subtitles | أرى رجلا تلو الآخر يغادر هذه الشقة دون عودة |
Kirasını ödediğim bu daireden çıkmam gerekmeyecekti. Böylece kızıyla beraber yaşayacaktı. | Open Subtitles | لن أضطر للخروج من الشقة التي دفعتُ ثمنها بحيث يتمكّن من العيش هنا مع ابنتي. |
daireden patırtı sesleri geldiğini duymuş. | Open Subtitles | تقول أنّها سمعت صوت شيء يتحطّم داخل الشقة |
Planım bizi daireden çıkartmaktı. E daireden çıktık da, öyle değil mi? | Open Subtitles | خطتي كان هدفها اخراجنا من الشقة لقد خرجنا من الشقة اليس كذلك ؟ |
O daireden ciyaklamalar, gıdaklamalar ve bağırtılar duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أسمع أصوات صراخٍ وثرثرة وأصواتُ أبواق قادمة من تلك الشقة |
Bu oda anaannem ve üç kuzenimle kaldığım daireden daha kocaman. | Open Subtitles | هذه الغرفة منفردة أكبر من الشقة التي أعيش بها أنا وجدتي وثلاثة من أقربائنا |
Altı hafta içinde bu daireden taşınmam gerek! | Open Subtitles | علي ان أنتقل من هذه الشقّة خلال 6 أسابيع |
Aman Tanrım, bu bizim daireden bile büyük. | Open Subtitles | يا إلهى ,حبيبى, إنه أكبر من شقتنا بأكملها |
daireden çalınmış şeyler de varmış. Öldüren her kimse yolunda gitmeyen bir hırsızlık süsü vermek istemiş. | Open Subtitles | كانت هناك بعض الأشياء المفقودة من شقتها. |
Sonra ben kabine toplantısı, kalp ameliyatı, bulunmak zorunda olduğum roket test uçuşu gibi bir şeyler uydurup daireden sıvışır ve bir daha seni aramam. | Open Subtitles | ثم أختلق إجتماع ما لمجلس الوزراء، جراحة قلب إختبار للصاروخ الذي يجب أن أكون فيه انسحب بهدوء وأخرج من الشقه ثم لا أعاود الإتصال بكِ أبداً |
Biriyle karıştırmıştır. Başka bir daireden haberim yok. | Open Subtitles | من الواضح أنّ الرجل مشوّش، لا أعرف أيّ شيء عن وجود شقّة أخرى |
Bana arkadaşınla bir gece ayarla, ben de memnuniyetle daireden gideyim. | Open Subtitles | إن أمكنك جمعي لليلة واحدة مع صديقتكِ، سأترك الشّقة بكلّ سرور. |