Bu dünyadaki son dakikalarını ızdırap içinde geçirmiş. | Open Subtitles | لحظاتها الأخيرة قبل وفاتها كانت مؤلمة للغاية |
Kathy teyzeni düşünmeni istiyorum ve onun dünyadaki son dakikalarını ve aynı şeyin ailenin geri kalanlarının başına gelmesini istemiyorsan. | Open Subtitles | أريدك أن تُفكر بالخالة (كاثي) و تفكر بأخر لحظاتها في الدنيا وهل تريد الذي حصل لها |
Web kamerasına ulaştım ve şimdi onun en sıcak dakikalarını kaydetmekte ve isteğine göre kullanmakta özgürsün. | Open Subtitles | لقد دخلت على كاميرا الإنترنت خاصته. الآن بإمكانك تسجيل لحظاته الخاصة واستعمالها كما تشاء. |
Burası Sean Rogerson'un son dakikalarını geçirdiği tünel. | Open Subtitles | هذا هو النفق ذاته، الذي أمضى به (شون روجيرسون) آخر لحظاته حياً |