Fark ettiğim şey seni düşünerek geçirdiğim bunca zamanının bir dakikasını bile aslında hak etmediğindi. | Open Subtitles | الشيء الذي أدركته... هو أنك لم تستحق أياً من ذلك الوقت، ولا دقيقة لعينة. |
Bir tek dakikasını bile. | Open Subtitles | ولا دقيقة واحدة |
Bir dakikasını bile israf edemezsin. | Open Subtitles | هذا علمني أن الحياة قصيرة جدا و عليك أن لا تضيع دقيقة منها |
Burada harika bir hayatım var ve bir dakikasını bile kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | عِنْدي a حياة عظيمة هنا وأنا لا أُريدُ التَغَيُّب عن a دقيقة منها. |