"dalağını" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الطحال
• طحاله
• طحالها
• طحال
• طحالك
• والطحال

Baba, üzgünüm, bütün kaburgalarını kırdığım, ...ve dalağını patlattığım için, akciğerini patlattığım içinde.
أبي .. أنا آسف لأني كسرت أضلاعك و أصبتك في الطحال و ثقبت رئتك

dalağını kaybedecek. Bez alayım.
سيفقد الطحال , حسناً , احضروا الوسائد الطرفيّه

Doğru. Büyük maçını kaçırmasın diye doğrulama yapmadan dalağını almalıyız.
ينبغي علينا إزالة طحاله بدون تأكيد حتّى لاتفوته المباراة الكبرى

Kurşunlar dalağını parçalamış.
الرصاص مزق طحاله و سيستمر ضغط الدم بالهبوط

Küçük kızın daha iyiymiş. dalağını kaybetmiş. Yazık.
علمت أن ابنتك الصغيرة أصبحت أفضل حالاً رغم أنها خسرت طحالها شيء مؤسف

Şu adamın apandisitini açacağım, şu kadının yırtılmış dalağını dikeceğim ve şu elemanın ayağını keseceğim.
? ،وسوف أحيك طحال هذه المرأة الممزق وسوف أقطع قدم ذلك الرجل

Birkaç kılcal kırığın var fakat bıçak, dalağını 2 santimle sıyırmış.
لقد حصلت علي بعض الكسور ولكن السكين كادة تلمس طحالك بنصف بوصة.

Sana tekme atmaya çalışacak. dalağını koru, karaciğerini koru.
هو سيحاول ان يضربك ... عليك حماية الكبد هنا والطحال هنا

Ayırıcıyı yerleştir de dalağını kontrol edebileyim.
ضعي مِبعَادٌ طبيّ حتى يسعني أن أرى الطحال

Bıçak dalağını ve midesini delmiş. Ağır bir iç kanamaya sebep olmuş.
السكينة إخترقت الطحال و معدته، مما أدى لنزيف داخلي كبير.

Sonunda, testislerini, bağırsağını ve dalağını aldım.
في النهاية ، تم إستئصال الطحال والقولون والخصيتين

dalağını almak zorunda kaldım.
-أنها فى الأنعاش أنا أكرة أن أخرج الطحال

Ayrıca dalağını almaları da gerekebilirmiş.
وربما يستأصلون الطحال لديها.

Kötü haberse, dalağını boşuna çıkarttık.
والخبر السيّء أنّنا أزلنا طحاله دون داعي

12 yıl, 8 kat ve bir çöp tenekesi önce hasta kaburgalarını kırmış ve dalağını yaralamış kopan ufak dalak parçaları kan dolaşımına katılmış ta ki başka bir yere gidip yapışasıya kadar.
لقد كسر ثلاثة ضلوع وأتلف طحاله فانفصلت أجزاء منه ودارت بمجري الدّم حتّى استقرت وارتبطت بمكانٍ آخر

Eğer monoysa, bu dalağını ve kan tükürmeyi açıklar.
ان كان مصابا بوحيدات النوى ذلك يفسر طحاله و نفث الدم

Kız kardeşlerimden birine karşı zayıf noktam vardı. Öyle olmasa sadece dalağını çıkarmakla kalmayıp ciğerlerini de sökerdim.
كانت لديّ نقطة ضعف نحو إحدى أخواتي، وإلّا لاقتلعت رئتيها عوضَ طحالها.

dalağını bulduğunu söylüyor.
يقول انه وجد طحالها

- dalağını almalıyız.
يجب أن نستأصلَ طحالها

Ama sonra ilginç bir şey yaptı. Kurbanın dalağını aldı.
ثم قام بشيء مثير للإهتمام أخذ طحال الضحية

dalağını sökerim.
فلسوف أخرج طحالك من خلال حنجرتك