Şiddetli fırtınada okyanustaki sular dalgalanıyor. | Open Subtitles | # مياه العاصفه تموج في المحيط # لنغني جميعا! |
"Etrafı su ile dalgalanıyor" "Nasıl bir cennettir bu böyle" | Open Subtitles | *و المياه تموج بكل مكان* |
Sancaklar rüzgarda dalgalanıyor, güneşte yanmış erkekler coşkuyla şarkı söylüyor, | Open Subtitles | ، رايات مبتهجه ترفرف ، رجال برونزيين يغنون بلهفه |
Güller açıyor, bayraklar dalgalanıyor, pudingler-- | Open Subtitles | هذا سيجعل الزهور تتفتح, الأعلام ترفرف الحلوى تصنع |
Evet, geriye doğru dalgalanıyor. | Open Subtitles | أجل إنها تتموج خلفياً |
Vahşi bir nehir gibi önemsemeden dalgalanıyor. | Open Subtitles | "كالنهر الكبير" "تتموج دونما إهتمام" |
Kuantum mekaniğine göre uzay zamandaki belli bir nokta, birkaç olası enerji seviyesi arasında dalgalanıyor. | TED | بحسب ميكانيكا الكمّ، فإن نقطة معيّنة في الزمكان تتذبذب بين عدّة أوضاع محتملة للطاقة. |
Algılayıcıların gösterdiğine göre, düşmanın kalkanı dalgalanıyor. | Open Subtitles | تشير المجسّات أنّ دروع العدو تتذبذب |
Bayrak köyümde de dalgalanıyor, ama ambarlarımız yine de soyuluyor genç kadınlarımız elimizden alınıyor. | Open Subtitles | الراية مازالت ترفرف على قريتي، مع ذلك مخازن الحبوب سُـرقت، نساءنا تُـسلب |
İki ulusun bayrakları rüzgarda yan yana dalgalanıyor. | Open Subtitles | ألوان الدولتان ترفرف فى الهواء |
Özgürlük bayrağı bütün Avrupa'nın üzerinde dalgalanıyor. | Open Subtitles | أعلام الحرية ترفرف "فوق جميع أنحاء أوروبا |
Vahşi bir nehir gibi önemsemeden dalgalanıyor. | Open Subtitles | "كالنهر الكبير" "تتموج دونما إهتمام" |
Hayati değerleri dalgalanıyor. | Open Subtitles | مؤشراته الحيوية تتذبذب |