Uzun ağaçların yüksekteki dallarında büyürler ve hayatlarının tamamını ışığın tadını çıkararak geçirirler. | Open Subtitles | تنمو على فروع عالية من أشجار طويلة وتقضي كلّ حياتها وهي تنعم بالضوء |
Özellikle bu eğreltiotları incirler ve orkideler yalnızca başka ağaçların dallarında yaşar. | Open Subtitles | هذه السرخسيات تحديداً التين وزهرة الأوركيد لا ينمو الا على فروع اشجار آخرى |
"Çınar ağacının dallarında | Open Subtitles | " على فروع شجرة الشينار " |
Bunu ben de duydum. Birçokları buna dallarında altın post asılı bir ağaç olmalı. | Open Subtitles | لقد سمعت ان هناك شجره فى نهايه العالم وهنالك فروه ذهبيه معلقه بين فروعها |
Ağacın dallarında bir koçun kafatası ve yüzülmüş derisi asılı. | Open Subtitles | وتتعلق على فروعها جمجمه وجلد كبش |
MIT'de viroloji ve biyogenetik dallarında iki defa yüksek lisans, bir defa doktora yaptım. | Open Subtitles | من معد (ماساتشوستس) للتقنيات بإختصاص علوم الفايروسات و الجينات |
Şimdi dallarında bin farklı bitki taşıyor. | Open Subtitles | فروعها تحمل 1000 نوع من النباتات |
MIT'de viroloji ve biyogenetik dallarında iki defa yüksek lisans, bir defa doktora yaptım. | Open Subtitles | -{\pos(190,230)} من معهد (ماساتشوستس) للتقنيات بإختصاص علوم الفايروسات و الجينات{\pos(190,230)} |