ويكيبيديا

    "damarlarının" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأوعية
        
    • شرايينك
        
    • أوعية
        
    • شرايين
        
    Kan damarlarının burun, kulak, boğaz ve böbrekleri etkilediği bir hastalık. Open Subtitles هذا المرض يصيب الأوعية الدموية ويؤثر على الأذنين، الأنف، الحلق، والكلى
    Aslında önce dokunun damarlarının içine hastanın kendi kan hücrelerinden enjekte ediyoruz, daha sonra da parenkime karaciğer hücreleri ekiyoruz. TED إذا فنحن نتخلل تفرعات الأوعية الدموية أولاً بخلايا الأوعية الدموية الخاصة بالمريض نفسه، ثم بعدها نملأ النسيج البارينشيمي بالخلايا الكبدية.
    Yani cerrah bir lens kullanarak vücudun içine bakacak ve tümörün yerini, kan damarlarının yerlerini tek tek görebilecek. TED إذن فيمكن للجراح رؤية داخل جسم المريض، من خلال عدسات، حيثما يوجد الورم ، حيثما توجد الأوعية الدموية.
    Onca yağlı eti yedikten sonra damarlarının tıkanmasını ve kalbini zorlamasını istemeyiz değil mi? Open Subtitles ولا تجعل اللحم المدهن يسد شرايينك البالغة حتى يستسلم القلب المسكين
    Bu da kafatasının ana damarlarının parçalanmasına sebep olmuş. Open Subtitles ما تسبب في تمزق أوعية رئيسية بالجزء العلوي من الجمجمة
    Beyindeki kan damarlarının iltahaplanmasıdır. Ben... Open Subtitles و هو التعاب شرايين المخ
    Bu tamamen temel fizyolojik bir ilke. Bir sonraki adımımız kan damarlarının genişlemesine bakarak devam etmekti. TED لذا ما قمنا به فيما بعد هو انتقلنا إلى النظر في توسيع الأوعية الدموية.
    Kan akışında, kan damarlarının genişlemesinde değişme yok. TED لا يوجد أي تغيير في تدفق الدم، في توسع الأوعية الدموية.
    Bırakmanın birinci yıl dönümünde kan damarlarının işlevini geliştirmesiyle kalp hastalıkları riski yarıya düşer. TED بعد مرور سنة واحدة على الإقلاع، تقل فرصة الإصابة بالأمراض القلبية إلى النصف بسبب تعافي الأوعية الدموية.
    Ayrıca, kan damarlarının içini görebilmek mümkün değildir ve bu mümkün olsaydı bile kanın rengi mattır ve bu da kalp kapakçıklarının çalışmasını görmemizi güçleştirir. TED كما أنه من المستحيل النظر بداخل الأوعية الدموية، وحتى لو كان ذلك ممكنًا، فإن الدم ليس شفافًا، مما يزيد من صعوبة رؤية صمامات القلب تعمل.
    Kortizol da endotelyuma veya kan damarlarının iç kısımlarının normal çalışmamasına sebep olabilir. TED قد يسبب الكورتيزول أيضا خللاً في وظائف بطانة الأوعية الدموية.
    Dolayısıyla, vücudun, normal çalışırken anjiogenezi dengelemeye çalışması kan damarlarının kanserleri beslemesini engelliyor. TED إذن فقدرة الجسم على موازنة تولد الأوعية, و عندما تعمل بصورة صحيحة, فإنها تمنع الأوعية الدموية من تغذية الورم.
    Bu ameliyatta, cerrahlar karaciğere giden kan damarlarının içine bir görüntüleme aygıtı yerleştirecekler. Open Subtitles في هذه العملية , سوف الجراحين وضع جهاز مراقبة خاصة داخل الأوعية الدموية الأمر الذي يؤدي إلى الكبد.
    -Ama baş aşağı asıldığında yerçekimi kan damarlarının çatlamasına sebep olmuş ve kurbanın kanı akmış. Open Subtitles لكن عندما علقت بالمقلوب الجاذبية سببت إنفجار الأوعية الدموية وإستنزف دم الضحية
    Saatte bir kusmayı damarlarının kapkara olmasını kemiklerini napalmden yapılmış gibi hissetmeyi dert etmezsen keyfine doyum olmaz. Open Subtitles ترى شرايينك تتحول للون الأسود تحس أن عظامك من النابالم
    Sadece yüzüne bakarak bile tansiyonunun tavan yaptığını ve atar damarlarının da resmen ereksiyona geçtiğini görebiliyorum dostum. Open Subtitles أتدري، بمجرّد النظر إليك، بوسعي أن أحذر أنّك تعاني من إرتفاع حاد في ضغط الدم و شرايينك مُتصلّبة مثل ذلك الشيئ الذي تحمله بسروالك لأجلي.
    Vücut bu işi, şık ama karmaşık bir dengeleme sistemiyle, anjiogenez uyarıcıları ve inhibitörleriyle yapıyor. Öyle ki, hızlı bir şekilde kan damarlarının yayılması gerektiğinde, vücut, "anjiogenik faktör" denen proteinleri üretiyor, bunlar da doğal gübre gibi yeni kan damarlarının fışkırmasını sağlıyor. TED و يفعل ذلك خلال نظام مدروس و أنيق من الحسابات و الموازنات, محفزات و موانع تَوَلُّد الأَوعِيَة فمثلا عندما نكون في حاجة إلى دفقة قصيرة من الأوعية الدموية, يقوم الجسم بذلك عن طريق إطلاق محفزات, وهي بروتينات تسمى عوامل مكونة للأوعية تعمل كأنها أسمدة طبيعية و تحفز تبرعم أوعية دموية جديدة.
    Ayrıca sıkı kan damarlarının fiziksel aktivite sırasında büyümesine yardım ederek plak oluşumunu engeller. Open Subtitles و يساعد على تمديد أوعية الدم المتقلّصة أثناء اﻷعمال الجسدية (و يمنع تشكّل الترسّبات (اللويحة.
    Bay Lepik'in damarlarının derin olduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أن السيد (ليبيك) كانت لديه أوعية عميقة.
    Beyindeki kan damarlarının inflâmasyonu anlamına gelir. Open Subtitles و هو التعاب شرايين المخ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد