18 yaşımda, model bir tank yapıyordum ve bundan bir damlanın bacağıma düşmesiyle duman çıkararak yanmaya başladı. | Open Subtitles | عندما كنت في الثامنة عشر كنت أصنع نمذج عن حوض وبعض القطرات منه سقطت علي قدمي |
Bu binlerce damlanın ne kadarı kızgınlıktan aktı? | Open Subtitles | كم ألفاً منَ القطرات تراقُ إذا غضبنا ؟ |
Eski tanrıların bu soğuk kılıcı okyanusa saplayıp... geri çektiklerinde, dört mükemmel damlanın denize geri düştüğü... ve bu damlaların Japon adaları haline geldiği söylenir. | Open Subtitles | يقولون ان الالهة القديمة غمدت السيف المرجاني في المحيط عندما جذبوه للخارج سقطت في البحر اربع قطرات مثالية |
Bir kadeh şaraptaki bir kaç damlanın normal bir adamı günlerce sertleştirdiği söylenir. | Open Subtitles | بضع قطرات في كأس النبيذ يقال أنها تجعل قضيب الرجل منتصباً لأيام |
Sonra her bir damlanın yüzey gerilimi içerideki ipek bobinini geri çeker. | Open Subtitles | وبعد ذلك، التوتّر السّطحي يسحب الحرير مرة أخرى لداخل كل قطرة. |
Vücuduma düşen her bir damlanın üzerimde kıvrınlar dereler gibi akmasını hiseetim. | Open Subtitles | شعرت بكل قطرة مياه تتقطّر على جسدي برويّة |
Böylece ne kadar damlanın hareket ettiği gözlemleniyor. | Open Subtitles | لذا فإنها تنظر في عدد القطرات المتحركة |
Ancak 10 damlası... 10 damlanın ne yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أما عشرة قطرات أعرف ما ستسببه عشرة قطرات |
damlanın birini kaçırdın. | Open Subtitles | أعتقد أنك غاب عن قطرة. |
Carlos, göz damlanın vakti gelmiş olmalı. | Open Subtitles | كارلوس) أظن أنه حان وقت قطرة عينيك) |