| Bir dansçı olarak, Dokuz rasayı ya da navarasaları biliyorum. öfke, cesaret, nefret, neşe ve korku. | TED | كراقصة كنت اعرف الاصول التسعة او ما يسمى بالنافاراساس الغضب، البسالة الاشمئزاز، المرح و الخوف |
| Kabul ediyorum, şu anda dansçı olarak çalışıyorum ve bazı zamanlar eskortluk yapıyorum ama bu orospu olmakla aynı şey değil. | Open Subtitles | ربما أعمل كراقصة أحياناً لتوفير المال , لكن هذا ليس كالعهر |
| dansçı olarak işe alındı | Open Subtitles | لقد تم تعيينها كراقصة. |
| Ve CSI'a katılmadan önce egzotik dansçı olarak çalıştınız, değil mi? | Open Subtitles | ومسبّق إلى الإِنْضِمام إلى OSI، عَملتَ كراقص غريب؟ |
| - Seni hiç dansçı olarak düşünmedim. | Open Subtitles | لم أفكر فيك أبداً كراقص |
| Seni bir hayalet dansçı olarak hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لم أربطك كراقص أشباح |
| dansçı olarak şöhretiniz sizi aşmış. | Open Subtitles | سمعتك كراقصة تسبقك |
| Demek istediğim, dansçı olarak. | Open Subtitles | أقصد، كراقصة |