Maalesef Lex dar görüşlü ve sabırsız oldu. | Open Subtitles | للأسف أصبح ليكس قصير النظر وعديم الصبر وأنقطعت علاقتنا ولكنك |
Marc, benim sevimli ama dar görüşlü dalkavuğum, altı ay önce Meade Yayıncılık'ın maaşlı bir çalışanıydım. | Open Subtitles | كم انت جذاب لكنك قصير النظر قبل ستة اشهر , لم اكن شيئا اكثر من مجرد موظفة ذات مرتب في ميد |
Evet, fakat biraz dar görüşlü. | Open Subtitles | أجل,لكنه قصير النظر |
Bu yolda geçmişe yolculuk ederken o adam olduğuma o dar görüşlü lejyoner olduğuma çok pişmanım. | Open Subtitles | الآن وأنا أتجول بطرق الماضي أنا آسف لكوني ذلك الرجل ذلك الجندي ضيق الأفق |
Sen dar görüşlü bir kralsın bir sürü zombi yapıp onları köle olarak kullanıyorsun. | Open Subtitles | ... أنت ملك ضيق الأفق الذي يخلق مجموعة كبيرة من الغول ليـبـقيهم كعبيد |
Bunlar, kendilerine tamamen muammalı gelen bir şeyi mantık çerçevesine oturtmaya çalışan dar görüşlü köylülerin, şairlerin ve ilahiyatçıların kelamları. | Open Subtitles | هذه كتابات ضيقة الأفق لمزارعين وشعراء وعلماء دين يحاولون إستيعاب لشيء يصعب تفسيرة تمامًا بالنسبة لهم |
Cinsiyet ve cinsellik yelpazesini genişletiyoruz, kendi varoluşumuzu hayal ediyoruz, cinsiyetin empoze edilmediği, fakat tercih edilebildiği ve kim olduğumuz sorusunun, bilim veya adalet adı altındaki dar görüşlü kısıtlamalar olmaksızın bir olasılık yelpazesi olduğu bir dünya hayal ediyoruz. | TED | نحن نعمل على توسيع طيف الجنس والحياة الجنسية، متتخيّلين أنفسنا في حيز الوجود، متخيّلين عالماً حيث يكون فيه الجنس قرارً ذاتياً وليس مفروضاً، وحيث نكون مشكالاً متغير الألوان للإمكانية دون القيود ضيقة الأفق المتخفّية في شكل العلوم والعدالة. |
Biraz dar görüşlü davranıyorsun Frank. | Open Subtitles | أنت قصير النظر يا فرانك |
dar görüşlü davranıyorsun. | Open Subtitles | أنت قصير النظر. |
Umarım abin kadar dar görüşlü değilsindir. | Open Subtitles | آمل أنك لست قصير النظر كأخيك |
dar görüşlü bi' piç kurususun biliyor musun? | Open Subtitles | أنت وغد بسيط ضيق الأفق ، أتعرف ذلك؟ |
Benim dar görüşlü olduğumu düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | وتعتقد إنني كنت ضيقة الأفق |