ويكيبيديا

    "daralıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ينفذ
        
    • يداهمنا
        
    • ينفد
        
    • يضيق
        
    • يمضي
        
    • ضيق
        
    • يداهمك
        
    • أضيق
        
    • تدق
        
    • تضيق
        
    • نستنفذ
        
    • ضيقاً
        
    • بنفذ
        
    Doğru söylüyor olsan iyi olur evlat. Çünkü zamanımız daralıyor. Open Subtitles يستحسن أن تكون محقاً يا فتى لأنّ الوقت ينفذ منا
    Saat dörde üç saat kala, Başbakan için zaman daralıyor. Open Subtitles قبل ان تبدا مع الموعد النهائي لم يتبقى على الساعه الرابعة إلا 3 ساعات 'الوقت ينفذ بالنسبه لرئيس الوزراء
    Üzerinde uzun uzun düşün derdim ama zamanımız daralıyor. Open Subtitles كنتُ لأقول لك أن تفكر ملياً لكن الوقت يداهمنا
    Aynı zamanda acele etmeliyiz çünkü vaktimiz daralıyor. TED في نفس الوقت، علينا أن نفكر بسرعة لأن الوقت ينفد.
    - Bu sayede alanımız daralıyor. Open Subtitles هذا يضيق البحث قليلا تيرى انسانة مذعورة نفسيا,بارانويد
    Hadi başlayalım. Zaman daralıyor. Open Subtitles هيا بنا، الوقت يمضي ستذهب لتحضر سلاح الجريمة
    Nefesim daralıyor. Başım dönüyor. Midem bulanıyor. Open Subtitles لدّي ضيق تنفس , تعلم وغثيان وغشاوة الرؤية
    Alaska'da buzlar arasında sıkışan.. balinalar için vakit daralıyor. Open Subtitles الوقت بدا ينفذ للحيتان العالقة في الاسكا
    Bir sürü insan gücüne ve hazırlığa mal olacak ve zamanımız daralıyor. Open Subtitles هذه المهمة تحتاج الى رجال كثر و الكثير من الإعداد و الوقت ينفذ منا
    Zamanımız daralıyor. Open Subtitles خاضع لمعاملة الأصدقاء والعائلة الوقت ينفذ منا
    Uyuzluk etmek istemem ama zamanımız daralıyor. Open Subtitles أكره أن أكون الأحمق هنا، و لكن الوقت ينفذ.
    O fonu açmanın bir yolunu bul ve acele et çünkü vaktimiz giderek daralıyor. Open Subtitles لذا أوجد طريقة لإقامة الثقة وقم بذلك بسرعة لأن الوقت يداهمنا
    Başka bir şansımız daha olacak yani. Ama zamanımız daralıyor. Open Subtitles ستسنح لنا فرصة أخرى، لكن الوقت يداهمنا.
    -Ama ilerde bebek istiyorum. Zamanım daralıyor. Open Subtitles ولكن أريد واحدة في نهاية المطاف وعلى مدار الساعة بلدي ينفد.
    Bu bölgedeki en büyük suçu çözmeye çalışıyoruz ve zamanımız daralıyor. Open Subtitles إننا على وشك حل أكبر قضيّة في هذه المنطقة منذ وقتٍ طويل ، والوقت ينفد منّا
    Her şey bir araya geliyor, her şey daralıyor ve kendini teslim ediyorsun. Open Subtitles يضيق كل شىء يصبح أكثر ضيقا وتستسلم لنفسك
    Derhal bir adım atman gerektiğini biliyorsun. Vakit daralıyor. Open Subtitles تعلم أنك تحتاج إلى التحرك قريباً ، الوقت يمضي
    Dr. Michaels, kanal gittikçe inanılmaz daralıyor. Open Subtitles د. ميشيل , القناه تزداد ضيق بصوره كبيره
    Sana bir şeyler bulma için 48 saat verdim ve zaman daralıyor. Open Subtitles أعطيتك 48 ساعة للتوصل إلى شيء والوقت يداهمك
    Yukarıya yürüdükçe sonunda köşede sıkışana kadar oda daralıyor. Open Subtitles و باتجاهي للطرف الآخر،تصبح الغرفة أضيق حتي لتري السقف يضغطني
    Eğri Oklar topu gezdiriyor, bir açık arıyor. Saniyeler daralıyor. Open Subtitles يلعب السهام بالكرة باحثين عن ثغرة والثواني تدق
    Periferal görme sorununu ekleyince liste daralıyor. Open Subtitles و التي تضيق أكثر حين تضيفونها لمشاكل الرؤية المحيطية
    Kimin yaptığını bilmiyorum ama büyük ve vaktimiz daralıyor. Open Subtitles لكن لاأعرف من الذي بناه لكنه هائل ونحن نستنفذ الوقت
    Kazığın bulunduğu geçit aşağı doğru daralıyor. Open Subtitles الوتد أكثر ضيقاً فى الأسفل إنه مُدبّب
    Ben doğru zamandayım, ve vaktimiz daralıyor. Open Subtitles لدي وقت مضبوط وبدأ بنفذ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد