Şövalyeler ölümcül yarası olanlara son darbeyi vermek için kullanırlardı. | Open Subtitles | الفرسان استخدموه في إعطاء الضربة الأخيره الى المصابون بإصابة مميته |
darbeyi yaptım, bir kutuya koydum ve gömdüm o it oğlu iti. | Open Subtitles | لقد أخذت الضربة ، وضعتها بداخل صندوق ، وقمُت بدفن ذلك الوغد |
Gece 01:00 civarında ateş sesi duyduğunu söyledi ama kurban, kafasına darbeyi daha önce almış olabilir. | Open Subtitles | عذره يخرجه من إطلاق النار في الـ 1 ، ولكن الضربة على الرأس لكانت قد وقعت في وقت سابق |
Şunu bekliyorum ki benim bugünkü tavrım bir zamanlar büyük şu an ise çokça azalmış olan populerliğime son darbeyi indirecektir. | Open Subtitles | تصرفي هذا اليوم أتوقع سيعطي ضربة قاضية لعظمتي، وشعبيتي |
Kaybederse de bir iki darbeyi göğüslemek boynunun borcu olur. | Open Subtitles | أمّا إن خسر فهو المحافظ و بإمكانه تحمّل ضربة أو ضربتين |
Lütfen hemen Kuzey'e dönün ve darbeyi engellemek için elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | رجاءً عد إلى الشمال حالاً و أبذل أقصى جهودك لإيقاف الإنقلاب |
Ve savcılığın iddiası da zaten bu darbeyi vuranın mahkum Leonard Vole olduğudur. | Open Subtitles | وأن القضية المقدمة للمحاكمة أن الضربة قد تمت بفعل ليونارد فول |
Elli bin Romalı... kılıcının her hareketini izler... o can alıcı darbeyi vurmanı ister. | Open Subtitles | خمسون ألف رومانى يشاهدون كل حركة تؤديها بسيفك يريدونك أن تضرب الضربة القاضية |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
Ölüm nedeni bu mu? Evet. Ölüm nedeni olabilecek kadar kuvvetli bir darbeyi işaret ediyor. | Open Subtitles | نعم، أنه عميق بما فيه الكفاية ليشير إلى ضربة قاتلة |
Bu darbeyi, çenesine vurulan İngiliz anahtarı ya da boru gibi ağır bir nesneden almış. | Open Subtitles | هذا الكسر بوجه خاص سببه ضربة موجهة إلى الفك بشيء ثقيل، كفرع أو قطعة أنبوب. |
Katil son darbeyi başının üstüne yaparken, refleks sonucu başı aşağıya inmiş. | Open Subtitles | بشكل لا إرادي, أخفض رأسه وحينها وجه القاتل آخر ضربة |
Ama Osmanlı'nın eski topraklarındaki olaylar, imparatorluğa nihai darbeyi vurmak üzereydi. | Open Subtitles | لكن الأحداث في الأماكن الأخرى من الأراضي العثمانية السابقة أوشكت أن توجّه لإمبراطوريتهم ضربة قاتلة أخيرة |
Japonya ve Güney Kore'de, darbeyi önlemek amacıyla emirlerime uyduğunu söylediğim için herhangi bir sorun çıkmayacak. | Open Subtitles | لن يزعجكِ أي أحد بعد الآن لأنني قلت لهم أنكِ كنتِ تتبعين أوامري في اليابان وكوريا الجنوبية لإيقاف الإنقلاب |
Benim hatırladığım Darius hep ilk darbeyi vurmayı severdi. | Open Subtitles | داريوس أتذكر دائماً رمي اللكمة الأولى |
Son darbeyi sadece Arayıcı indirebilir. | Open Subtitles | لان الباحث هو الوحيد الذي يستطيع توجيه الضربه الاخيرة. |